Guso ve Rüştü Bosna maçı sonrası Rüştü'yü eleştirenleri, ve hocanın çok daha önemli yanlışlarını görmeyip sadece Rüştü'yü oynattığı için Terim'e yüklenenleri anlamak mümkün değil. Bir teknik adam kaleye tecrübesiz bir isim koyduğu anda sorumluluk kendisine aittir ama kaleye koyduğu kişi Türkiye ve Avrupa'da yaklaşık 15 yıldır boy gösteren biriyse, onu kaleye koydun?" denmemelidir. Bosna karşısında motivasyon sorunu yaşayan ve tel tel dökülen bir Milli Takım vardı sorun da buradan kaynaklandı, Rüştü'den değil. Üçüncü gol sadece bardağı taşırdı, ama bardak çok önceden dolmuştu zaten. Şöyle düşünelim: Rüştü kötüydü ve Bosnalı futbolcular onu üç gol atarak cezalandırdılar, peki bizim karşımızda iyi bir kaleci mi vardı? Deyim yerindeyse geri pası gibi şutları dahi iki hamlede tutan, nerede duracağını bilemeyen, sakatlandığı anda kendi taraftarının sevinç çığlıklarını duyarak morali bozulan bir kaleci Guso. Peki biz Rüştü'yle kıyaslanamayacak kadar kötü olan bu kaleciyi cezalandırabildik mi?
Kim görevini yaptı ki? Bence olaya böyle bakmalı. Eğer Servet ve Gökhan uyumlu olabilse, Arda top ezmese, Gökdeniz etkili olsa, Tuncay boş koşmasa, Hakan yalnız kalmasa Rüştü'nün hatalı yediği o üçüncü gol Bosna'nın şeref sayısı olur ve maç da büyük ihtimalle bizim lehimize 4-1 falan biterdi. Gelelim Terim'e. Terim'in Rüştü'yü oynatması bir hata değildi ama hocanın başka hataları vardı. Takımı iyi motive edemedi, sürekli top ezen Arda'yı uzun süre seyretti. Servet'e tahammül ederek tek kelimeyle intihar etti. Oysa Emre Aşık hemen yanında duruyordu. Bu bölgenin en iyisi Toraman'ı ise yazık ki 18 kişilik kadroya bile almamıştı. Bakmayın boy problemini göndeme getirmesine, hocanın, İbrahim Toraman'ı tutmadığı ortada ama Milli Takım kapris yeri değil. Ayrıca Gökhan ve Toraman ikiz gibi. Birbirlerini iyi anlayıp, iyi kontrol ediyorlar. Servet-Gökhan Zan ise görücü usülüyle evlenmiş ve sonradan bin pişman olmuş çiftler gibi. Toraman konusunu bir daha düşünmeli Fatih hoca. Hatada ısrar etmemeli. Yoksa Tigana, Gerets ya da Zico'dan ne farkı kalır ki!