Aşkın kupası Ilık bir düş akşamıydı... Şükrü Saracoğlu'nda dünyanın en güzel tribün fotoğraflarına bakarken, atların çektiği süslü faytonları hatırladım... Eski bayramları... Kartpostal aşkları. Dünya güzeli sevginin sureti değil, aslı vardı. Şarkılar da 3 yıldızlıydı, formalar gibi.
***
O sırada şampiyonluk kutlamasının "kara elçisi" Haluk Ulusoy girdi stada. Tribünle arasında birikmiş öfkenin harfleri de hizaya girdi. Adı anons edilince, binlerce imzasız mektup atıldı, bayram tebriki niyetine. "Ulusoy istifa!" Sarı lacivert renklerin hatırına, bir solukta tüketilen, çok zarif ve masum bir tepkiydi. Dilerim bu öfkeyi besleyen hücreler, gelecek sezon için çökertilir.
***
Gökyüzünden yıldız yağmuru başladı o sıra. 50 bin kişinin alkışlarına sığan kupa, Ümit Özat ve Tuncay'ın ellerinde yükseldi. Sevgisini ve hüznünü gözleriyle anlatan Ümit Özat'ın gözyaşları... Kutsal bir zaferin uzun yoldan gelmiş askerlerine, kucaklar dolusu sevgi. Kendisine verilen görevi layıkıyla yerine getirmiş tribünlerde, şampiyonluk festivali... "Bu harika görüntü, hangi objektife sığar" dedi bir taraftar, gönlüne sığdıramamıştı besbelli. Tarihin en anlamlı şampiyonluğunu kazandıkları için kuşkusuz.
***
Böyle bir şampiyonluk şöleninde, Fenerbahçeli futbolculardan "eski koşuları" aramak, biraz haksızlık sayılırdı. Ama onlar yine ciddiyeti elden bırakmadı. Maçın ilk yarısında masalın içindeydiler de, ikinci yarıda yenilgiye itiraz hakkını kullandılar. Attıkları goller, şampiyonluğun final sahnesini "yakışıklı biçimde" tamamlamanın belgesiydi.
***
Tuncay Şanlı'yı izleyince, "Arılar çiçeklerle randevusunu asla unutmuyor" dedim. Tuncay Şanlı ve arkadaşlarının dün gece verdiği mücadele, şampiyonluk terbiyesinin ta kendisiydi. Ankaragücü futbolcularının, şampiyonu yenmek için gösterdiği mücadele, futbolun aşk cephesindeki duruşun belgesiydi. Onlar da böylesine anlamlı bir atmosferde ilk yarıyı önde bitirmenin gururuyla yetinmek zorunda kaldılar. Ümit Özat'ın attığı gol, veda ederken bırakılmış "değerli bir armağandı" sanki.
***
Unutulmaz bir gecenin, unutulmaz görüntülerini hafızalara kazırken... Dün gece şampiyonluk kupası futbol takımına. Aşkın kupası da taraftarlara... Haksızlığın karnını deşe deşe, güneşe çıkan tribün askerlerine...
***
Haluk Ulusoy'a gelince... Şükrü Saracoğlu'nu, sanki bir sanat galerisinde muhteşem tabloları izler gibi izleyen birinin, kendine gelmesi uzun sürebilir. Çünkü başka takımlarda olmayan çok şey var Fenerbahçe'de... Gördüğüne adım gibi eminim! Bugüne kadar görmek istemediği için pişman olduğuna da...