Sudan sebepler Sahaya su şişeleri atılıyordu, "sulamak içindir" dedim kendi kendime. Centilmenlik adına "saf damgası yemeyi" göze alarak. Malatya sevgisi açıkca belliydi iki takımın. Çünkü dörtlü savunmanın önüne dörtlü orta saha koyup, 44 oynuyor, Galatasaray önde çift forvet, Fenerbahçe ise "gariban forvet" ve arkası Tümer yapısıyla sahada yer alıyordu. İlk 15 dakikada maçtaki pozisyon sayısı "toplamadaki etkisiz elemana" eşitti. "Şut atmak yasak" diye mi öğütlemişlerdi bu takımlara, yoksa "orta yapmaya kalkanı su şişesiyle vurun" taktiği mu tutuyordu? Futbolcuların %90'ının iyi niyetli oluşunu bile anlamak istemiyordu seyirci. Aynen diğer takımların seyircilerinin yaptığı gibi. Sahaya atılan meşaleyi söndürmek için atıldığını düşündüğüm! su şişelerinden sonra gelen Lugano'lu Fener golü ve hemen arkasından ilk golde Edu'yu yaka-paça indirip ama ikincide tutamayan Tomas'ın ikramından gelen goller Galatasaray için maçı "içine tuz atılmış sütlaca" çeviriyordu. İkinci yarıda ipler kopuyor, bunun sadece bir "oyun" olduğunu unutan seyirciye oyunun durduğu anlarda Ümit ile Song'un sarmaşdolaş olması Mondi ile Lugano'nun sahanın ortasında bir kahvelerinin eksik olduğu sohbeti futbolun anlamını gösteriyordu.
Üç beş soysuz yaptı Gelecek sezon en az 7 oyuncusuyla Eric Gerets'in olmayacağı Galatasaray da bu yenilgiyle Özhan Canaydın-Adnan Polat ikilisinin de "yönetim" değil, "yönetmeyin" kategorisine girebileceğini gösteriyordu. Bundan önceki yıllarda olduğu gibi futbolun güzel taraflarını anlatmak yerine üç beş soysuzun yaptığı yanlışlıkları göstermek isteyenlerin inadına Fenerbahçe, hakkıyla şampiyon oluyor bundan önceki tüm hakkıyla şampiyon olan takımlara da bize saygı duymak kalıyor. Türk futbolu sadece centilmenlik ekseninde yükselecektir.