Şampiyonlar Ligi Sadece bu maçı izlemek bile Beşiktaş'ın şampiyonluğuneden kaybettiğini anlamak için yeterli. Beşiktaş tarihi bir teknik adam sabotajı yüzünden şampiyonluk yarışından hiç böylesine kopmamıştı. O gitti, Ali Gültiken ve Tayfur Havutçu ile bir maçta her şey değişti. Tigana'nın oynatmadığı ikili forvet, Beşiktaş'a bir maçta gerçek futbolu getirdi. Tigana bu maçın kasetini izlesin Fransa'ya dönerken biraz utansın. O varken Nobre herhangi bir 90 dakikada hiç bu kadar şut atmamış ve pozisyon bulamamıştı. Bobo, Tigana'nın yokluğunda özgürlüğüne kavuşmuş, sevinçten dört köşe bir savaşçı gibi oynadı. Bunca eksiğe rağmen Beşiktaş takım olarak da mükemmele yakın oynadı. Şu da unutulmamalı ki Ankaraspor'u yenmek her takımın başaracağı bir iş değil. Civa gibi adamları var. Hatta Beşiktaş'ın yediği beraberlik golünden sonra bir süre sıkıntı yaşadığı da bir gerçek. Runje, Beşiktaş'ın sıkıştığı dakikalarada yine kurtarıcı olup, alkışlanan bir İnönü gecesi yaşadı. Hele bir hava topunu ayağıyla aşırtması vardı ki maçın en estetik haretetiydi.
5 hafta önce yapılmalıydı Baki Mercimek için bir şeyler söyleyeceğim. Gecenin en iyisisinden biri de o idi. Eğer Baki, biraz daha dengeli futbol oynamayı öğrenirse, ileri ve geri çıkışlarda fren yapmayı becerirse inanın, bu ülkenin en iyi savunma oyuncularından biri olacak. Ricardinho fazla görürmemesine rağmen top ayağına geldiğinde ince işler yapmayı unutmadı. Serdar her zamaki gibi savaştı. Bir tek, Fahri'yi anlamadım. Sezon başından bu yana onu çözebilmiş değilim. Koskoca Beşiktaş, Tigana gibi hocalıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan birisiyle şampiyonluk kaybetti. Bu operasyon 5 hafta önce yapılsa Beşiktaş kesin şampiyon olurdu. Ali Gültiken-Tayfur Havutçu ikilisi, daha ilk maçlarında şampiyonluğu kaçırmış Beşiktaş'a, Şampiyonlar Ligi kapısını açtı. İşte fark!