Çok çirkindi Sanırım bu bir futbol maçıydı. Hatta sanırım bu Türkiye'nin en büyük derbisiydi. Hatta ve hatta bu dünyanın en büyük derbilerinden birisiydi. Hatta hatta hatta... Zorluyorum, yırtınıyorum futbol adına bir kaç kelime yazmak içimden gelmiyor. Bunun adı sadece rezalettir. Bir futbolsever olarak utandım, bir futbolsever olarak yerin dibine geçtim. Kendi futbolcusunun kafasına bile sandalye atacak kadar fanatizimden gözü dönmüş taraftar ile aynı futbol havasını solumaktan haya ediyorum. Çizgi kenarına gelen her Fenerbahçeli'ye bilimum madde yağdı. O ne bitmez pet şişeymiş ki maç boyunca yağdı, yağdı. Bunun masum bir taraftar tepkisi olduğuna inanmak çok zor. Bu bir organizasyon işi. Futbol, futbol olmaktan çıktı. Adeta savaşa döndü. Kusura bakmasınlar ama spor böyle yapılacaksa dükkanı kapatalım. Gerilimin de, kızgınlığın da, hırsın da bir sınırı var. O sahadaki F.Bahçeliler'in hepsi insan. Hepsinin çocuğu, çoluğu, annesi, babası var. Şimdi takkeyi öne koyup düşünme zamanı. Bu gerilimin ve bu insanlık dışı davranışın tek sorumlusu eyline geçirdiği şeyi sahaya fırlatanlar mı? Hayır değil.
Suçlu kimler mi? Şöhret olmak için olur olmaz demeç vererek yöneticilik yaptığını zannedenler. Kendi başarısızlığını örtmek için kraathane taraftarı gibi rakipleri hakkında konuşanlar. Spor yazarlığı ile kulüp amigoluğunu birbire karıştıranlar. Kadıköy'e gelen bütün misafirlerini en kötü biçimde ağırladıktan sonra kendisi ve diğerleri arasınna çizgi çeken Fenerbahçe Yönetimi. Saha içinde ve saha dışında adalet uygulamak yerine eyyamcıylık yapan futbol otoritesi... Sadece bunlar mı? Hayır. Koltuğa sıkı sıkı yapışıp bırakmayan Canaydın ve altın tepside sunulan bütün ikramları almayı beceremeyen teknik yönetim ve Galatasaray futbol takımı.