Çok sevindim Bir yanda teori üretenler, bir yanda federasyon ve hakemleri baskı altına almak için kıyametleri koparanlar; diğer yanda 'alçak, şerefsiz, hırsız' lafları Beşiktaş kazansa, Fener de kaybetse bu ıstırabı iki hafta daha çekecektik. Bu pisliğe, bu çirkinliğe 2 hafta daha tahammül edecektik. Bitti kurtulduk Gelecek sezonu da bu havada açarsak futbol Türkiye'de izlenmez hale gelir. Ununu eleyip, eleğini asanlar, vicdan borçlarını ödesinler. Özür dilemekten çekinmesinler
Galatasaray'da liseli-lisesiz ayrımı yeniden ciddi şekilde tartışılmaya başladı. Bu bir suni gündem midir yoksa Galatasaray içinde bu tür derin bir ayrım var mı? Geçen hafta "Puan kaybedebilir" dediğiniz Fenerbahçe, Trabzon ile berabere kaldı ama arkasında kimseyi bulamadı ve sarı-lacivertli ekip şampiyonluğunu ilan etti. Şu kritik haftaya bak, Fenerbahçe şampiyonluk yolunda yürüyor, Beşiktaş'ın şampiyonluk iddiası sürüyor. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne girme ihtimali doğmuş; Beşiktaş perişan oluyor, Galatasaray puan kaybediyor, Fenerbahçe yenilgiden güç bela kurtuluyor.
DÜŞMAN LAFI SİLİNMELİ En az kötü olanın kazandığı bir lig sahada.
Saha dışında daha da çirkin, daha da ucuz, daha da mide bulandırıcı ithamlar, kıyametler, şerefsiz, hırsız, alçak, komplo lafları... Bir yanda medyada komplo teorileri üretenler, bir yanda hakemleri ve federasyonu baskına altına almak için kıyametleri koparanlar, bir yanda bu kopan kıyametlerin tesirinde kalan federasyon kurumları ve kişileri... Yani pazar akşamı bu ligin bittiğine benim kadar sevinen insan azdır... Beşiktaş kazansaydı ve Fenerbahçe mağlup olsaydı, biz bu ıstırabı 2 hafta daha çekecektik. Bu pisliğe, bu çirkinliğe 2 hafta daha tahammül edecektik. Bitti kurtulduk. Şimdi dileğim; ligi bu hale getiren çirkin yöneticilerin hiç olmazsa son iki haftada, yeniden sportmenliğe dönüş, yeniden fairplay'e dönüş konusunda eylemleri ve söylemleriyle bir takım gösteriler yapmaları. Gelecek sezonu bu havada açmamamız lazım. Gelecek sezonu da bu havada açarsak futbol, Türkiye'de artık izlenmez hale gelir. İyice pisleşir, iyice çirkinleşir. Unlarını eleyip, eleklerini astılar, artık vicdan borçlarını ödesinler, geçmişteki yanlışlarından, özür dilemekten çekinmesinler. Açık açık dostluğu ve kardeşliği yeniden inşa etmek, spordan 'düşman' lafını silip yeniden 'rakip' sözcüğünü getirmek için çaba sarf etsinler. Hepsinin üzerine düşen görev bu. _Yıldırım, son 4 yılda 3. şampiyonluğunu elde etti. Bu açıdan baktığınızda 'Başarılıdır' diyebilir miyiz? Aziz Yıldırım, Haluk Ulusoy zamanında alıyor bu şampiyonlukları. Kutsal ittifak medyası bu saydığım isimlerle birlikte, Ulusoy federasyonunun 'Aziz Yıldırım'ın önünü kesmeye uğraştığını' söylüyordu. Gördünüz pazar akşamı Halkapınar'daki havayı. Böyle bir ceza olur mu? Maddi manevi Fenerbahçe'yi göklere çıkardı. Türker Arslan'ın komik açıklamasını okudum. Bir yerde Beşiktaş antrenörünün kafasına gelmiş ve yaralamış para var. Parayı atan nişancı değil. Yüzlerce para atılınca yağmur gibi, bir tanesi kafasına geliyor. Öte yanda bir tek kapalı bıçak var. Sevgili dostum, çok da iyi arkadaşım Türker diyor ki, "Kapalı, açık olması fark etmez. Bıçak tehlikeli bir cisimdir, para değildir." Birisinde yara var, biri boşluğa atılmış, kimseye değmemiş.
SAVCI DA KURTARAMAZ Sevgili kardeşim Türker, benim odama gelsin, sen de hakem olarak şurada dur Bülent. Kendisine testte bulunacağım. Madem fark etmiyor. Bir elimde kapalı, bir elimde açık bıçak var. İkisinden birisini karnına batıracağım. Kapalı bıçağı Türker'in karnına dürttün mü hepimiz gülüşürüz. Açık bıçağı karnına dürttün mü, 'efendim kendi istedi' demem beni kurtarmaz, savcı peşime düşer, beni tutuklar götürür. Kapalı bıçak, herhangi bir cisim gibi sahaya atıldı. Çakmaktan, paradan farkı yok. Adam öfkelenmiş, o öfke içinde eline o gelmiş onu sallamış. Başka bir şey gelse onu atacak. Ve bir de hukukçu üstelik Türker Arslan diyor ki, "Bıçağın atılması önemlidir." Hiçkimseye çarpmayan bıçak Galatasaray'ı seyircisiz oynatıyor, Beşiktaş antrenörünü yaralayan para, arkadan soyunma odalarında Aurelio'nun Ricardinho'ya karate tekmesi atması, arkadan Aziz Yıldırım'ın yanında resim çektiren bir Fenerbahçelinin, Ricardinho'yu kick boks tekmesiyle nakavt etmesi, arkadan Fener koridorlarındaki güvenlik kamerası görüntülerinin federasyona iletilmeyişi... Hiçbirisi suç değil Türker'e göre... Türker kimseyi kandırmasın.
ULUSOY'LA KAZANDI Bu saydığım adamların kıyametleri önünde Haluk Ulusoy federasyonu muma döndü. Haluk Ulusoy federasyonu, 'Fenerbahçe şampiyon olsun' diye çırpınmaya başladı o günden beri. Tayin ettiği hakemler, Fenerbahçe'yi güllük gülistanlık yapan hakemler, federasyonun aldığı kararlar, Tahkim Kurulu'nun özellikle. Önce PFDK göstermelik olarak 'güm' diye bir ceza veriyor, sonra Tahkim, 'hayır efendim' deyip indiriyor. Komik!.. Bu da nasıl bir tezgâhın içinde olduğumuzu gösteriyor. Aziz Yıldırım başından sonuna kadar, tetikçileriyle beraber Haluk'a saldıracak ve onun zamanında 4 seneden 3'ünde şampiyon olacak. 4 senenin 4'ünde de şampiyon olabilirdi. Geçen sene şampiyonluğu Haluk Ulusoy falan vermedi, Galatasaray da almadı. Geçen sene Fenerbahçe, şampiyonluğu hediye etti. Çırpındı hediye etmek için. Türk kutsal ittifak medyası da utanmıştır herhalde. Bu kadar saldırdıkları ortamda Fenerbahçe'nin ligin bitimine 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmesinin ne manaya geldiğini, bu sevgili medyamızın spor müdürlerine ithaf ediyorum. Sabah'ın, Hürriyet'in, Milliyet'in, Vatan'ın müdürüne. Kim varsa...