Ak sütü kadar İlk atakta golü yersin" deseler F.Bahçe inanmazdı. Hüseyin ise "Dalga mı geçiyorsunuz" derdi. "Bir dakika sonra da beraberlik golü gelecek" deseler Ziya hoca "Hadi ordan sen de" diye devam ederdi. Ama Türk futbol tarihine böyle bir başlangıcı sağ kanatları güçlü iki takım armağan ediyordu. Aslında "2-3 ön libero, araya tek santrfor mantığı ile garanti başlayan iki teknik adam erken gollerle tempoyu arttırıyor, Tuncay-Gökdeniz ön plana çıkıyor, F.Bahçe içeri gömüldükçe Trabzon baskılı görünüyordu. Ama mecburi Erdinç-Ceyhun değişikliği Hüseyin'i stopere atınca Trabzon top kaybediyor, bunu da Deivid ve Alex'in yavaşlığı nedeniyle F.Bahçe değenlendiremiyordu.Tümer Metin'in yardımsızlığına Ümit Özat'ın ha atıldı ha atılacak sancısına Bursa'dan gelen gol haberleri ilaç oluyordu. Yattara, Alex ve Ceyhun ile beraber maçın kötülerinden olan ve 30 saniyede 2 gol kaçıran "Tescilli gol hovardası" Deivid oluyordu.
Çift santrfora dönüldü İkinci yarıda Semih ile çift santrfora dönen ve Avrupa'nın tüm çift santrforlu takımlarının şampiyon olduğunu hatırlayan Fenerbahçe, Alex ile penaltıda turu auta attığını zannederken, Deivid ile hem turu hem de kendini kurtarıyordu. Ligin başından bu yana "F.Bahçe şampiyon olacak, ortada komplo filan yok. Futbolcular kendi işini yaptıkça Beşiktaş'tan daha iyi takım olan Fenerbahçe arayı açacak" diyen bu doktor, futbolumuzun bu senesinden yüz akıyla çıkmasından mutlu oluyor, şampiyonluğu analarının ak sütü gibi ve de Anneler Günü'nde hak eden Fenerbahçeli futbolcuları, yönetimi ve camiayı kutluyordu.