Değişmeyecek! Babamla konuştum dün sabah.. "Ne olur bugün?" dedim, "F.Bahçe puan kaybetse ne olur ki, Beşiktaş Bursa'yı nasıl yenecek?" yanıtını verdi... Jean Tigana gibi futbol okulunu bitirmedi babam, ama Fransız hocanın işbaşı yaptığı günden beri bu takıma yaşattıklarını gözlemlemesi bile yeterli olmuştu bu sonucu çıkarması için... Eski toprak ne de olsa... Kendi etti, kendi buldu Beşiktaş... Sen İnönü'de F.Bahçe'yi yenip zirveye oturma şansın varken mağlup oluyorsun, sonra "belki iki maç üst üste puan kaybederler de, ben yine lider olurum" diyorsun... Yani ayağına kadar gelen fırsatı tepiyorsun, sonra elini açıp "Allah'ım dualarımı kabul et" diyorsun... İlginçtir ki duaların kabul oluyor ve iki rakibin de puan kaybediyor. Peki sen ne yapıyorsun; kazanmanın belki de seni şampiyon yapacağı bir maçta, düşme potasından uzaklaşmak için ter döken rakibine yeniliyorsun. Hem de farklı... Gerçi balık baştan kokar... Şu çok profesyonel mösyö Tigana var ya; takımının şampiyonluk şansı sürerken çıkıyor ve bitime daha üç hafta kala "Sezon sonu bırakıyorum" diyor.. Madem gideceksin, hemen git kardeşim... Niye bu maçta takımın başında sahaya çıkıyorsun ki? Hangi futbolcunun sana inanmasını bekliyorsun? Ama seni o gün gönderecek yürek kimde var! Vallahi tebrikler, inanılmaz bir sözleşme yapmışsın Beşiktaş'la... Sen istemeden seni göndermek, oldukça yüklü bir miktar euro gerektiriyor... Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim; ben bu Tigana'nın "Sizden tazminat istemiyorum" dediğine de hiç mi hiç inanmıyorum.. O işi de başkan bir şekilde halletti galiba! Ama değişen bir şey olmayacak. Bu zihniyetle, seneye de başka bir yabancı hoca için bu cümleleri kullanacak, ağır tazminat maddesini tartışıyor olacağız... Şu anda yapılması gereken tek şey, kalan son iki maçta takımı bir bilene teslim etmek... Mehmet Ekşi gibi!