Canaydın, Adnan'ı aramış "Soyadı ayıp biri var ya hani onu takımın başına getirelim" demiş.
***
Helal sana!
Canaydın, nam-ı diğer 'Baba' G.Saray'da işlerin yolunda olduğuna inanıyor ki İhracatçılar Birliği Başkanlığı'na soyunuyor Kulübün çivisi çıkmış, voleybolcular küme düşmüş, amatör şube binalarını fareler basmış ama Baba, Yerli Malı Haftası'nı açıyor.
Özhan Canaydın, nam-ı diğer "Baba", Galatasaray'da işlerin yolunda olduğuna inanıyor ki İhracatçılar Birliği Başkanlığı'na da soyunuyor. Kulübün çivisi çıkmış, voleybolda takım küme düşmüş, amatör şube binalarını fareler basmış, neye elini atsan elinde kalıyor, bir tek Celal Gürcan kan ter içinde Kalamış Tesisleri'ni, Canaydın'ın her türlü 'Sırf geyik
olsun diye' engellemelerine karşın, bitirmeye çalışıyor ama Baba, Edremit'te zeytin yaprağından yapılan çayı yudumlayıp "ruhum dinlendi ağalar... Dilerim ihracatımıza önemli katkılar bulunur beyler..." diyerek Yerli Malı Haftası'nı açıyor. Helal olsun bu yollar Baba!
SOYADI BİRAZ AYIP Bu arada bir söylentiye göre de Adnan Polat'la Canaydın teknik direktör konusunda bir türlü anlaşamıyorlarmış. Nedeni mi, anlatayım: Canaydın futboldan anlamıyor ya, fabrikasında çalışan overlokçu Nuriye hanımı danışman olarak tutmuş. Nuriye hanım hasta Galatasaraylı ve bir türlü Falcoe'yu unutamıyor. "Ne yakışıklı adamdı üüüfff!" diyormuş her fırsatta. "Baba onu getirelim" demiş geçen gün. "Kim o" diye sormuş Baba. "Falcoe be babacığım... Soyadı biraz ayıp onun için söyleyemiyorum." Bunun üzerine Canaydın, Adnan'ı aramış ancak Nuriye hanımın verdiği adı unutmuş" soyadı biraz ayıp biri var ya hani... İşte onu getirelim takımın başına" demiş. Adnan hiçbir şey anlamamış ve doğru kendi futbol danışmanı Ege Seramik'teki kalıp ustası Nizamettin'e gitmiş. "Nizam... Baba aradı dedi ki soyadı ayıp biri va onu hoca yapalım... Kimden bahsediyor?" Nizam biraz düşünmüş sonra, "Tamam buldum... Prekazi'den söz ediyor." "..." Olur mu Nizam... Prekazi adamın soyadı!
GİDİP GELİYORLAR Neyse bu abuk konuşmalar sürmüş de sürmüş ve sonunda Adnan, Falcoe'dan söz edildiğini anlamış. Ancak Adnan'ın öbür danışmanı Kalli Feldkamp, Beşiktaş'ı çalıştırdığı yarım saat içinde Ertuğrul Sağlam'ı tanıyıp çok beğendiğini, onun hoca olması gerektiğini bildirmiş. Şimdi Baba ile Adnan Falcoe ve Ertuğrul arasında gidip geliyorlarmış. Ama benim bildiğim Baba sonunda ağır basar, papatya falına bakar, zeytin çekirdeğinden yapılan prina kömürü üretim tesislerini Çemişkezek'te hizmete açmadan önce Çemişkezek Times gazetesine bir demeç patlatıp "yeni hocamız soyadı ayıp olan çoçuk... Geçen gün geldi... Elimi öptü... Ben de başını okşadım... Seni hoca yaptım dedim... Hayırlı olsun bizim müşteriler... Yani taraftarlara" der. Şimdi bu yazdıklarıma inanmıyorsunuz değil mi... Ben de zaten inanın diye yazmadım, sadece Galatasaray'da işlerin nasıl yürüdüğünü biraz abartarak anlatayım istedim.
Servisi