Ultraslan ne iş yapar! Galatasaray'ı bu kadar aşağılamaya kimin hakkı var? Oraya gelmeye korkuyorsan istifa et, bırak arkadaş... Laf ola bir pankart açmışlar "Sana kapalıyız" diye... Kapalı olsan ne olur, kapalı olmasan ne olur...
Şampiyonlar Ligi için büyük bir fırsat yakalayan Galatasaray, Antalya ile berabere kaldı. Galatasaray için bir tek ümidim vardı: Tribün. Tribün de bir şey olmadığını ortaya koydu. Ali Sami Yen Stadı'nda sen bu hafta sonu Özhan Canaydın'ı başkan olduğuna pişman edecek, ama sportif eylemler içinde, zorbalıkla, Galatasaray kulübünün camlarını taşlayarak falan filan değil, tribünde açtıkları pankartlarla... Tandoğan'da ve Çağlayan'da toplanan insanlar Türkiye'yi, rejimi nasıl sahiplendiklerini gösterdiler. Galatasaray'da tribünler koyun gibi. Ne Özhan Canaydın'a, ne Gerets'e... Bu ikili, Galatasaray'a maaşlı gönderilen casuslar olsa, Galatasaray'ı bu kadar tahrip edemezler. Bu adamlara karşı hiçbir reaksiyon yok. Kongre tamam. Özhan Canaydın'ın lisecileri, kafatasçıları var. Peki tribün? Onlara ne oluyor? Ben böyle bir ayıp görmedim. Galatasaray için hiçbir kurtuluş yok. "Tribün, Canaydın'ı koltuğundan indirecek" diyordum... Tribün kendini koltuğundan indiremez, hiçbir şey indiremez bu tribün. Bitmiş Galatasaray. Seneye yine Özhan'la, Gerets'le girerler ve Galatasaray'ın kapısına kilit vurulur bu defa... Pazar günü Galatasaray'ın iki tane önemli maçı vardı. Bir tanesi Beşiktaş'la, basketbol play-off maçı. Öteki Antalyaspor'la, Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'ne götürecek maç. İkisinde de Galatasaray'ın başkanı yok. İki maç da Galatasaray'ın sahasında. Rakip seyirci yok. Kendi seyircisinden korkan bir başkan olabilir mi? Galatasaray'ı bu kadar aşağılamaya kimin hakkı var? Arkadaş oraya gelmeye korkuyorsan, oraya layık değilsen, bırak, istifa et... Etrafına topladığın 3 tane yalakaya "Ben iyi başkanım, ben başarılı başkanım. Onun için 10 işin 7'sini iyi yaptım" diye cart cart cart edeceksin, Galatasaray'ın Galatasaray stadındaki maçlarına gelemeyeceksin. Gelecek gücün olmayacak. Böyle bir ayıba o tribünler ses çıkartmıyor. Böyle bir ayıba, 'başkan neredesin' diyemiyorlar? Laf ola bir tane pankart açmışlar; "Biz sana kapalıyız" diye. Kapalı olsan ne olur, açık olsan ne olur? O gece, o stattaki pankartların 18 kameranın, 18'i o pankartları göstermeliydi. Yüzlerce, binlerce... Çağlayan Meydanı'na dönmeliydi, Ali Sami Yen Stadı. Satayım maçın sonucunu ben... Bitirmiş Galatasaray'ı... Galatasaray Adası olmuş Suada, Ali Sami Yen'i bedavaya vermiş, TOKİ'ye peşkeş çekmiş, Seyrantepe'yi yapsın' diye, kendi yapmayı beceremedi. Bütün sportif branşlarda Galatasaray dökülmüş, adam utancından maçlara gelemiyor, ortaya çıkamıyor ve Galatasaray tribünlerine bakın. Ne basketboldaki seyircinin, ne futboldaki seyircinin bu rezaletle alakası yok. "Cimbombomum benim, biricik sevgilim, söyle senden başka neyim var" başınızda paralansın, o Cimbombom başınızda paralansın, 'senden başka neyim var' diye ağlayacağına, sahip olduğun şeyin üzerine git. Nasıl sahip olduğunu bir göreyim. Galatasaray kongresinden daha utançtır, Galatasaray tribünleri. Kongre Özhan'cı tamam ama tribünün Galatasaraylı olması lazım. 'ultrAslan' diye bir grup var. Ne yapar bunlar, ne işe yarar bunlar. Muhalif platform var, kapalı kapılar ardından toplanıp, toplanıp duruyorlar. Alsana kararları, yığsana oraya Galatasaray bayraklarını, Çağlayan Meydanı'na çevirsene, sarı kırmızı bayraklarla orayı. Göreyim bakayım Özhan Canaydın'ı, ne yapıyor o zaman...
Servisi
