Kim kazanır? Aşağıdaki tabloda, Avrupalı şampiyon ya da liderlerin deplasmanda oynadıkları maç sayısı ve dışarıda kaybettikleri puanları görüyorsunuz. Dikkat ederseniz şampiyon olan ya da şampiyonluğa çok yaklaşan İnter, M. United ve Lyon deplasmanda az hasarla ilerlemiş ve kazanmışlar. Oysa ki deplasmanda çok kaybeden Alman ve İspanyol liglerinde daha hiçbir şey belli olmamış... Aynen Türkiye'de olduğu gibi. Bu nedenle şampiyon olmak isteyen F.Bahçe için tek çare sadece içinde bulunduğu durumdan dolayı değil, yukarıdaki tablonun da ortaya koyduğu gibi "Deplasmanda çok puan kazananın şampiyon olduğu" gerçeğinden hareketle, kazanması gerekiyor. Başka bir açıdan ise Kartal'ın da kazanma zorunluluğu var.
İşte kıyamet burada kopuyor. Maçı, kanatlar ve orta alanın ortasında üstün olma kriteri belirleyecek. Eğer F.Bahçe, iki kanadını, orada oynama becerisi olan adamlara verebilirse (Tuncay-Yozgatlı) ve buna hamle olarak Beşiktaş, Delgado ve Rico'yu orta alanın 2 kenarında oynatırsa, Fener avantajlı olur. Orta alanın ortasını Koray ve Serdar'dan oluşturacak Kartal'a karşı, Fener de Deniz (veya Selçuk), Appiah kozunu oynayacaktır. Beşiktaş'ın bu sezon oynadıkları ilk 3 maçın tersine ilk kez "kazanmak için" oynayacak zorunda olması bana göre F. Bahçe için avantaj olacaktır. Hakem Aydınus, maça olumsuz etki etmeyecek ama oyuncular iyi niyetli olmaz ise kafası karışacaktır. İlk 20-25 dakikası birbirini kontrol etmekle geçecek, goller 30-70 aralığına sıkışacaktır. İki takım da gol bulacak, özellikle savunmadan dönen topları toplayarak gol bulunacak ve bu kadar stresin olduğu ortamdan hem kırmızı kart, hem de penaltı çıkacaktır. Beşiktaş'ın kazanmak zorunda olması maçı F.Bahçe'ye kaybettirmeyecektir.