Aman dikkat! Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Atina'da Yunanistan'ı hezimete uğratarak önemli bir galibiyet aldık ve bayram yaptık. Yarın da Norveç ile bir maçımız var. Artık abartılı sevinci ve bardağın dolu yanını bırakıp biraz da boş tarafını tartışmanın zamanı geldi. Önce bazı pozisyonları hatırlayalım. Kalecimiz Volkan'ın ayakla kurtardığı çok önemli tehlike, Yunan forvetlerinin kale sahamızın içinden dışarı vurdukları ile kalemizin yan direğinden iki defa dönen şutlar, maazallah sonuç verse durum ne olurdu? Otto Rehhagel ve futbolcuları bizim takımı küçümsemeyip orta sahamıza pres yapsa ve top oynatmasa, harika bir oyun çıkaran Tuncay, Tümer, Aurelio ve Sabri bu kadar rahat top çevirebilir ve pozisyon yaratabilir miydi? Maçtan sonra futbolcularımıza övgü yağdı. Her zaman ince eleyip sık dokuyan ve gerçekleri dile getiren yazarlarımız bile sahada kazık gibi duranlarla, arı gibi çalışanları aynı kefeye koyup hepsini göklere çıkardı. Oysa çetin Norveç maçı öncesi özellikle başına su peti atıldığı halde galibiyetin verdiği gururla sahada Napolyon gibi dolaşan teknik direktör Fatih Terim daha dikkatli konuşmalı. Belirttiğim sonuç vermeyen hatalarımızı anımsayarak hem futbolcularımızı hem kamuoyumuzu uyaracak sözlerle yarın için dikkatlerini çekmeliydi.
Haydi öyleyse Sözün özü takımımız gayretliydi. İyi oynadı ve çok şanslıydı. Rakip kalede fanatik Yunanlılara "Dedelerinden biri galiba Türk'tü" dedirtecek kadar büyük hatalar yapan bir kaleci vardı. Ve bizim iyilerle onlardın kötüleri birleşince ortaya bu tarihi skor çıktı. Bu bizi gevşetmesin ve yarın sakın bu havayla sahaya çıkmayalım. Hele "Norveç, Bosna Hersek'e bile yenildi" diye düşünürsek Allah göstermesin kötü bir sonuçla bile karşılaşabiliriz. Yarın Frankfurt'ta rakip seyirci de olmayacağından kazanmak için şansımız daha da artacaktır. Haydi öyleyse. NOT: Herkes Gökhan Zan'ın sarı kartı haksız olduğu için konuşuyor. Oysa yardımcı hakem onun serbest vuruş sırasında sağ koluyla topla oynadığını işaret etmişti.
Servisi
