Ankara'nın taşına bak! Ankara'da... Türkiye'nin başkentinde bir maça gidiyoruz. Ortalık toz duman. Polis laftan, joptan anlamayanlara haklı olarak biber gazı bombalarını atıyor... Taraftar dediğimiz futbol teröristleri de taşlarla saldırıyor devletin polisine... Panzerler bir yanda, camları kırılan belediye otobüsleri diğer yanda... Çocuklarıyla kıyıya, köşeye sıkışmış ebeveynlerin çaresizliği öte yanda... Ankara'da mıyız, Filistin'de mi?.. Bu oyunun adı neymiş, futbol mu, yazıklar olsun böyle futbola. Bursaspor taraftarı Beşiktaş'a kızmış. Çünkü Beşiktaş onları küme düşürmüş. Bu nedenle evlerini bırakıp taaa Ankara'ya gelmişler adam dövmeye, vurmaya, kırmaya. Allah ıslah etsin, ne diyeyim?.. Hadi bir kısım Bursa taraftarı böyle mesnetsiz iddialar sonucu bir öfke seline kapılmış, peki Ankaragücü'ne ne oluyor? Vay efendim Beşiktaş maçında ışıklar niye söndürülmüş... (Ah o ışıkların sönme hikayesinin gerçeğini bir bilseniz bakalım kime kızacaksınız!..) Aslında hepsi bahane. Yok ışıklar sönmüş, yok takım küme düşmüş, tüm bunlar fasa fiso. Bir kısım taraftarın futbol izleme kültürü ve öğrenmeye niyeti yok. Çünkü bu terör onların beslenme kaynağı. Hikayenin özeti bu. Azınlıkta olan bu futbol teröristlerinin tek şansları, tribünlerdeki namuslu insanların bunlardan korkmaları. Üç kişi bir araya gelip çeteleşmişler. Bazı kulüplerde bu ranta dönmüş.
Seyircisiz futbolu tartışalım Ne kadar çok kavga ederlerse o kadar para kazanıyorlar herhalde. Sanırım masraf gösteriyorlar başlarına gelen belaları, kırılan camları, yarılan kafaları v.s. Bir de polisin hataları var tabii. Taraf tutan polisler olduğunu ve tuttuğu takıma göre jop sallandığını, polisler arasında yapılan anketlerin sonuçlarından biliyoruz. Bunun dışında tribün terörü konusunda eğitimi olmayan polislerimiz de çoğunlukta. Ankara'daki maçta devre arasında çıkan olayın sebeplerinden biri de polisin bilinçsiz müdahalesiydi. Ankaragücü tribünlerinden Beşiktaş tribünlerine taş atılıyor. Bunu hepimiz görüyoruz. Polisin yapması gereken o tribüne girip buna engel olmak ama tam tersini yapıyor. Dalıyor Beşiktaş tribününe başlıyor joplamaya. Taş yağmuru altında kafası gözü yarılanlar bir de polisten dayak yiyor. Sonra çık çakabilirsen işin içinden. Sonuç olarak, futbol anarşitlerine karşı polisimiz çok uyanık olmak zorunda. Kim tahrik ediyor, kim ilk ateşi ediyor bunlar çok önemli. Tahrikin üzerine bir de haksız joplar girince iş çığırından çıkıyor. Ya hep birlikte bu terörle mücadele etmeyi öğrenelim, ya da seyircisiz futbolu tartışmaya başlayalım. Kimbilir, belki de geç bile kaldık!