Bir Bobo'ya bak... Yazıya bir de "Delgado'ya bak" diye girelim. Bobo sanırım Beşiktaş'ta 650 bin dolara oynuyor. Delgado'nun maliyeti ise herkesin bildiği gibi sponsor desteği ile 5 milyon euro. Bobo içeride, dışarıda harikalar yaratmaya başladı. Attığı gollerle takımını sırtlayıp, götürüyor. Delgado ise içeride ve dışarıda tel tel dökülüyor. Bobo, Beşiktaş'a acemi bir futbolcu olarak geldi. İçindeki cevheri keşfetti ve bugün takımın en önemli gol silahı oldu... Delgado ise bırakın deplasman maçlarını içeride bile Beşiktaş'ı kurtaracak tek bir maç oynamadı. Bobo'nun ligdeki gol sayısı 10, Delgado'nunki 2... Yazıyı şuraya getiriyorum; Beşiktaş beklemediği bir anda şampiyonluk yarışına ortak oldu. Ligin her hafta değişen dalgalanması sürpriz bir şampiyon çıkartabilir. Eğer Tigana, İstanbul 11'lerini deplasmanda sahaya sürerse Beşiktaş'ın şu anda var olan şansı 3-5 hafta sonra tamamen kaybolur. Delgado'nun kötü futbolcu olduğunu asla iddia etmiyorum. Ancak şu andaki geçerli sistem ona göre değil. Sağ kanatta oynayan bir Delgado ile Beşiktaş'ın deplasmanda maç kazanması mümkün görünmüyor. Kaldı ki 11 deplasman maçının sadece ikisini kazandılar.
Jean Tigana sahaya Tigana eğer önüne gelen şansı elinin tersiyle itmek istemiyorsa ya Delgado'ya göre bir sistem bulmalı, ya da dış maçlarda Delgado'yu kesinlikle oynatmamalı. Tigana'nın Burak ve İbrahim Akın faktörlerini tam hatırlama zamanı. Lig öyle bir noktaya geldi ki bundan sonra, futbolcudan çok teknik adamlar oynayacak. İstanbul'da seyircisine keyif veren Beşiktaş, deplasman maçlarında acemi bir takım havasına bürünüyor. Kaldı ki oynayacağı 6 deplasman maçının hepsi de birbirinden zorlu. Beşiktaş, ciddi bir şampiyon adayı olmak istiyorsa bu 6 maçı asgari kayıpla kapatmak zorunda. Şu ana kadar dışarıda oynadıklarıyla kesinlikle zirveye çıkamaz. Bundan sonra topu Bobo kadar ve Rico Paşa kadar Tigana da oynayacak. Çok iyi futbolculuğunu teknik direktörlükte de göstermek için Tigana'ya hayatının şansı doğdu. Bakalım göreceğiz...