Hep aynı Tiyatro! Daum futbolu bilmiyor diyenler, şimdi onu övüyor. Yanar dönerlik had safhada Zico şampiyon yapıp gittikten sonra da ağıtlar yakacaklar. Sahne ve senaryo aynı
İkinci devre başladığından beri Fenerbahçe 10 puan kaybetmiş. İstatistiklere bakmadım ama herhalde bu bir rekor olsa gerek. Sahada oynanan futbol doyurucu değil. Gene de bu şartlarda 6 puan önde lider kalmak büyük şans. Bu şansı artık iyi kullanmak gerek. Aslında teşhisi koymak da kolay. Tedaviyi yapmak da. Zico eleştirilerin odak noktası. İlla ki "Adamı yerin dibine batıracağım'' demeden, celallenmeden işin gerçeğine bakmak lazım. Zico'nun sahaya çıkarttığı 11'lerde anormallik yok. Kim olsa, üç aşağı beş yukarı takımı böyle çıkarır. (Mesela bana göre, Mehmet Yozgatlı son maçta oynamalıydı. Diğerlerine sözüm yok.) Zico'nun yanlışları adam değiştirirken yaptığı tercihler ve zamanlamalardır. İşte oyun okuma dediğimiz olay da budur. İki topu direkten dönen ve maçı alabilecek tek kişi olan Alex'i neden çıkardığını hâlâ anlamış değilim. İşte size bir yanlış... Futbolculara da bir haller olmuş. İlk devrenin son haftalarında ölüm virajı denilen yolda Beşiktaş beraberliği, Trabzon, Galatasaray ve Ankaragücü galibiyetleriyle ligi lider kapatıp başı dik çıkan, kupada ve UEFA'da yoluna devam eden futbolcular bunlar değil miydi? Nerede o maçlardaki mücadele, nerede Newcastle, Celta Vigo, Palermo, Frankfurt maçlarındaki özverili, yardımlaşmalı, bol presli oyunlar?.. Bütün bunları Konya maçında görmek istemek acaba ütopik bir düşünce midir? Sakatlıklar, hastalıklar, kart cezalıları yüzünden ideal 11'le sahaya çıkılamıyor. Bu da büyük etken ama ne olursa olsun artık toparlanmak şart. Ülkemizde her şey spora göre şekilleniyor. Yalnız bu tespit, Fenerbahçe'ye gelince yerine oturamıyor. Çünkü Fenerbahçe çok iyi de olsa farketmiyor. Sürekli kötü tarafları gösterilmek için çaba sarfediliyor. Bir teknik adam alerjisi var, isim fark etmiyor. Önemli olan, unvanın Fenerbahçe teknik direktörü olması. Şu andaki isim Zico. O zaman işlem tamamdır. Baksanıza, "Daum futbolu bilmiyor'' diye atıp tutanlar, şimdilerde ona inanılmaz övgüler gönderiyorlar. Yanar dönerlik had safhada. Ama bunlar için fark etmez. İlk önce Osieck'i gönderirler, sonra överler. Ya da Löw'ü gönderip arkasından methiyeler düzerler. Bugün siyah dediklerine yarın beyaz derler. Şu aralar konuşulan ve yazılanları unutmayın. Çünkü bu sene takımı şampiyon yapıp gönderildikten sonra Zico için "Neden bizi bırakıp gittin'' ağıtları yakacaklar. Sahne aynı, senaryo aynı, eser aynı. Tiyatromuzda değişen bir şey olmayacak. Ne olacaktı yani? Alkmaar'da skor 2-0'ken "Yok takımı Aziz Yıldırım yaptı, yok yönetim el koydu'' gibi yazılar maçın bitimine 4 dakika kala silinip gittiler. 2-2'dan sonra takımı yapan aniden Zico oldu. Yani kazanınca futbolcular, taraftar, yönetim; kaybedince Zico. Böyle felsefeye de, böyle yaklaşıma da, böyle düşünceye de futbol adına söyleyecek bir söz bulmak çok güç. Yazıktır günahtırdan başka...