Fatih hocadan bile fazlabilir onlar! İtina ile atıyordu yurdum insanının "ASLINDA FUTBOLDAN FATİH TERİM'DEN BİLE FAZLA ANLAYANLAR ÖRGÜTÜNÜN" temsilcileri. Bir önce yazdığı ya da konuştuğunun, o gün söylediğinin tam tersi olduğunu anlayamadan sıralıyordu eleştirilerini. Peki G.Saray, Beşiktaş maçında ne yapmıştı ? Doğrusu ve yanlışı ile yazalım. İ Kadro zaten çok geniş değildi. Hakan Şükür'ün annesinin rahatsızlığı, İliç'in formsuzluğu, hücumda 3 oyuncu bırakıyor, hoca da bunların içinden Ümit Karan'ı yanına alıyordu. Bence burada hata yapıyordu. Çünkü Beşiktaşlı oyuncu, yanında maç boyu hiçbir şey yapamayan Hasan Kabze'nin yerine, Karan'ı görünce daha rahatsız olacak, bu da zaten çokça yaptıkları kademe hatalarını arttıracaktı.
1- Orta sahada Gerets bence başlangıçta doğru olanı yaptı. Ama sonrasında değişen şartlara göre Kabze'yi fazla oyunda tutmakla ve Tolga'yı almakla oyunun gidişini yanlış okudu. Tigana yine orta sahanın kenarlarını Rico ve Delgado'ya verince Okan, Mehmet Güven, Ayhan ile sayısal ve mücadele açısından daha güçlü hale gelecekti. Nitekim ilk 20-25 dakikada sahanın her yerinde basan ve rakibe oynama şansı vermeyen bir G.Saray vardı. Ama bu kadro, topu almada gösterdiği beceriyi, topu ileri kullanmada gösteremeyince Rico ve Delgado sayesinde aslında boş kalan Beşiktaş kanatlarından, özellikle arkadaki Sabri ve Ergün korkup bindirme yapmayınca hücumda G.Saray zayıf kalıyordu. Zaten bu durum şu anda dünya futbolunun da derdi idi. Örneğin; Milan bunu Pirlo, Gattuso ve Brocci ile yapıyor, amele adamları arttırınca mücadele gücü artıyor ama pozisyonlar, "Sudan'lı garibanların yemek sofralarına" benziyordu.Teknik ve becerili adamları aynı anda koyup oynatsan Sivas maçındaki Alex, Tümer örneğinde olduğu gibi bu sefer de savunma zaafı baş gösteriyordu. İkisini bir arada yapan takıma ise birkaç yüzyılda bir rastlanıyor, zaten o takım da UEFA kupasını Türkiye'ye getiren tek takım oluyordu.
2- Maçı sevgili Şansal abi ile beraber seyrediyorduk. Bobo'nun golünde Emre'nin ne kadar büyük bir kademe hatası yapıp Nobre'yi unuttuğunu, bu nedenle Tomas'ın önce kendi adamı Nobre'ye, sonra da topun Emre'nin o anda unuttuğu adamına geldiğini görüp çaresizce Bobo'ya koştuğunu görünce, Emre'nin birkaç pozisyonda daha nasıl adamını kaçırdığını hatırladık. Yani, Kartal'ın golü bariz bir Emre hatası idi. Sonra Beşiktaş'ın Bobo ile bulduğu pozisyonda da Emre yine ceza alanını önünde rakiplerin olmadığı bir yerde amaçsızca dolaşıyordu. Bireysel hatalardı sonucu etkileyen. Beşiktaş'ın organize atakları falan değil
3 Aslında Beşiktaş, Trabzon maçından çok farklı oynamadı. Sadece defans hattı, futbolcuların kendi insiyatifi ile (Tigana bu işleri beceremiyor çünkü) biraz geriye çekilip, arkalarına adam kaçmasına izin vermedi. G.Saray'ın elinde Ceyhun, Gökdeniz, Umut gibi deparlı adamlar da olmayınca, sarı-kırmızılılar bu defansı çözecek girişimleri yapamadılar.
4- "Duran Topta Nasıl Durulur?" konulu bir konferansa ciddi ihtiyacı olan futbolcular, 2 kornerden maçın sonucunu etkileyecek 2 pozisyon veriyordu. 1. golde Emre hiç markajsız 6-7 metre koşup, yükselip kafayı vuruyor (Aynen Sivaslı Servet'in koşusuna kimsenin bakmayıp Fener'in yediği gol gibi), Beşiktaş'ın penaltısında ise G.Saray, "sadece uzun adamla yüksek top derdinin önlenemeyeceğini" asıl önemli olanın doğru adamları doğru yerde kullanmak olduğunu anlıyor, Tolga, Emre ve Tomas varken, Mehmet Güven'in dünyada kullanılan kornerlerin yüzde 80'inin düştüğü en önemli bölgede ne işi olduğunun cevabını nasıl vereceğini düşünüyordu.
5- G.Saray'ın haftaya Trabzon maçında bu kez İnamoto ve İliç'li kadrosu ve çift forvet ile çıkması bu maçta kesinleşiyor, eminim ki, böyle bir 4-3-1-2 dizilişi bekleyen Ziya hoca, G.Saray'ın zaafa uğrayacak savunmasının arkasına nasıl kaçacağının, göbekte Ayhan da oynamazsa Ayman ve Hüseyin ile nasıl da kolayca üstünlük sağlayacağının planlarını oyuncularına Konya maçı dönüşünde anlatıyordu.