Sahanın en ucuna saklanmış olduğunu tahmin etti?im 11. oyuncuyu seçemedim Hani durumumu bilmesem Fener sahaya 10 kişiyle çıkmış zannedecektim, iyi mi?...
Çok şükür, hamdolsun ki bu kez İstanbul'da huzur dolu mutlu yuvamda seyredeceğim maçı. Kenarı tırtıklı püsküvütlerimi kallavi bardaktaki çayıma bana bana yerken, bir yandan da aşinası olduğum klavyemde rahaaat rahat yazacak, tam vaktinde yazı işlerine göndereceğim eserimi. Bak; 15 dakikada Balbumcu Yokuşu'nu indim de, Akaretler'e kıvrılmak üzereyim
neredeyse. Az sonra mutena semtim Cihangir'e varır, postu ikametgahıma sererim kısmetse. Ama anaaa, o da ne? Küüüütıraaaaşıııın... Sonra bi daha küüüt ve ardından koca bir şıralooooong...
STOPLARI KIRDIM AMA Bisiklet bir yanda, kafası kanayan genç çocuk bir yanda. Hiddet krizinde iki taksici, uzun boylu bi trafik polisi tam tepemde. Fonda tıkadığım trafikten bunalanların klakson eşliğinde hönkürdeyişleri. Memur sert bir adam. Hesap soruyor: - Kardeşim naptın sen yaaaa? - Bir şey yapmadım memur bey. - Nasıl yapmadın arkadaş? - Masumum ben efemmm - Yok yaaa. Tam yanımda oldu olay kardeşim. Gidip öndeki arabaya çarptın stoplarını kırdın taksinin.... - İleri fırlayıp sol sıyırtma yapayım dedim de tam kestiremedim mesafeyi. - Sonra geri geri gelip bu defada arkandaki taksinin farını kırdın.. - Arkam boş gibi geldiydi ama birden doluvermiş - Ver bakayım evraklarını! - Bak bak baaaak. Anlaşıldı mesele... - Ne anlaşıldı efendim? - "Gözlükle kullanacaktır" yazıyor ehliyetinde... - Şey evet... Ama gözlüğümü... Masada.. - Sonra da böyle oldu tabii - Ama memur bey ben baktım ki iki taksiye birden bire çarpmış hasar vermişim - Eeee? - Hani yani ekmek tekneleridir filan diye düşünüp - !!!!! - Kapıyı açıp da inip bi özür dileyim ticari taksi esnafı kardeşlerimden dedimdi - !!!!! - İşte tam o sırada bisikletli geçiyormuş - Hııı?.. -Yani işte o zaman da bisikletli arkadaş kapımın içine... Yani böle langadanaktan küüüüt diyerek - Uzatma kardeşim. Suçlusun işte... -Etmeyin sayın memur... - Göz göre göre çarptın hepsine. -Yok valla memur bey. İnanın bir suçum yok. - Nasıl yok yahu?.. - Görmeden çarptım her üçüne de. Gözlük yani masada... İzah etmiştim ya deminnen.
SAVAAAŞ YAVAŞ YAVAŞ Aslında kavga etmeyi sevmediğim için haklı olduğum halde haksızmışım gibi yaptım. Karakolda ifadeler, zabıtlar falan 2 saat küsur tutunca vakit ilerledi, ahalinin iş çıkışı trafiğine de yakalandım tabii. Bana bi daha çarpmasınlar diye dikkatlice ve yavaş sürünce sonuna ancak yetişebildim maçın. AZ KALSIN Eve vardığımda Fener'in 2-1 önde olmasına sevindim elbet. Ama gözlerimin durumuna da bir o kadar üzüldüm. O koca ekranda herkesi gördüm fakat sahanın tee en ucuna saklanmış olduğunu tahmin ettiğim on birinci oyuncumuzu seçemedim bir türlü. Hani durumumu bilmesem Fener sahaya 10 kişi çıkmış zannedicem iyi mi?..
Servisi