Savaşçılar! Yaş (33), yolun yarısına yaklaşmışken o, hâlâ çoğu 20'lik delikanlıların yapamadığı "savaşırcasına" mücadeleyi veriyor! Hani deyimdir ya; "canını dişine takmak! Ya da "ölümüne" oynamak! İşte öyle birisi!. Geçen sezonun son haftasına dek rakipleriyle boğuşurcasına, söke söke aldığı topları, rakip korner bölgesine getirmesine karşın kaleye göndereceğine geriye dönüp, arkadaşına pas yapınca tribünleri çıldırtan İbrahim Üzülmez, sezon başından beri parmak ısırtan ortalar yapıyor. Sol ayak "bileğinden" artık rakip savunmayı panikleten kavisli, muz ortalar bile yapıyor. Bu işin sırrı şu: İbo, ilk günden beri formasının terlemeyen tek noktasını bırakmadan çalışan, iş disipliniyle dolu bir futbolcu. Bu sezon daha fazla çalıştı, azmetti, "kazma" sol ayak bileğini "raket" gibi yaptı. Bravo İbo! Oysa ayağı doğuştan "raket" gibi olan biri var; Ricardinho!.. Dikkatli gözler görmüştür; boş bir bölgeye kaçan, kendini gösteren arkadaşına mutlaka topu atar ve o pas şaşmaz, yerini bulur. Fizik kondisyonunun yetersizliğinden; top kapmak, rakibi bozmak gibi bir özelliği, sert şutları, sprintleri yok! Kafa toplarına çıktığını da göremezsiniz. Bu eksiklerine karşın onsuz Beşiktaş olmuyor! Vestel Manisaspor maçında Delgado ile samba-tango karışımı resitalleri soluk kesti. Bu dünya yıldızlarını ilk haftalardan bir arada oynatmayan Tigana, bilmem kendisiyle hesaplaşıyor mu? "Savaşçı" özellikli İbrahim Üzülmez'in benzeri Mert Nobre... Yeni sistemdeki görevi hem savaşmak, hem gol atmak... Ama ona istediği toplar gelmiyor, gelenler de "karavana" oluyordu. Vestel Manisaspor maçında dilini ve huyunu bilen vatandaşı Bobo'dan gelen toplar milimetrik olunca hat-trick yaptı. Nobre adı, Fatih Terim'in not defterine düşmüşse, isabet olmuştur...