Kenetlenme Ligin ilk yarısında yürüyen Beşiktaş, koşmaya başladı. Yol geçen hanı dediğimiz orta sahada Kartal şimdi nefes aldırmıyor. Koca ilk yarıda gelmeyen ortalar Ankaragücü kupa ve Vestel Manisa lig maçlarında geldi. Dönen topları takip etmeyen, sahanın hiçbir alanında koordineli hareket etmeyen futbolcular bu iki maçta tüm istatistikleri ters yüz ettiler. Sünger Bob Delgado omuz omuza çarpışmaya başladı. Ricardinho çizgiye çekilmesine rağmen oyunun patronuydu. Düne kadar üç pas üste üste yapamayan futbolcular, Brezilyavari çabuk ve kısa paslaşmalarla baş döndürdüler. Savunmadan çıkarken çok top kaybeden, dikine değil enine oynayan, tank gibi ağır hareket eden Beşiktaş takımı üç pasta rakip kaleye gitti. Koca ilk yarıda bir gol atan Nobre bir maçta üç gol attı. Beşiktaş'ın hızlanmasını Kleberson'un yokluğuna bağlayanlar var. Orta alandaki etkinliği de Vestel Manisa'nın oyun sisteminden hareket ederek açıklayanlar çoğunlukta. Bunlara bir itirazım yok ama bunca değişiklik için böyle iki neden yeterli olmaz. Olayın başka boyutlarını da görmek gerek. Geçen hafta Gökhan Zan ile birlikteydik. Antalya kampından bahsederken bir şeyin altını ısrarla çizdi ve "Arkadaşlık konusunda çok mesafe aldık" dedi. Saha içi yardımlaşmayı görünce aklıma bu sözler geldi. Yine bir süre önce sohbetimizde İbrahim Toraman, "Yarış dışı kalınca lig bitmek bilmiyor abi" demişti. Gökhan Zan ve Toraman'ın söylemlerini birleştirince bazı şeylerin tüm futbolcuların kaflarına dank ettiğini düşünmeden edemiyorum. Evet dank etti ve titreyip kendilerine geldiler. İşlerine motive oldular. Tıpkı Süper Kupa finalinde ve Saracoğlu'ndaki Fenerbahçe maçlarında yaptıkları gibi. Birbirlerini motive ettiler. Sorunlara kenetlenmeleri halinde neler yapabileceklerini düşündüler ve yapmaya başladılar. Bana göre son iki maçta izlediğimiz Beşiktaş böyle bir kenetlenmenin eseridir. Bu çocuklar kazandıkça, kendilerine olan güvenleri de artacaktır. O zaman daha iyi bir Beşiktaş izleyeceğiz.