İmzalar nerede? Haluk Ulusoy ve arkadaşları gökyüzüne bakıp ıslık çalmaya devam ediyorlar. Kaos umurlarında değil
Levent Kızıl objektiflerin önüne geçip, 113 imzayı birer birer açıkladı. Ancak eğen yanlış bilgilendirilmediysek, Futbol Federasyonu'na şu ana kadar noterlerden gelen imza sayısı 63... Federasyon'un seçim kararı alması için 90 imza gerekiyordu. Levent Kızıl ve Ulusoy muhalifleri bu sayıyı 113'e kadar çıkardılar. Ama seçim kararını aldırtacak resmi girişim için prosedürleri hala aşamadılar. İki neden olabilir. Birincisi postadaki gecikmeler. İkincisi ve vahimi ise Kızıl'a noterden imza gönderen bazılarının, sonra bunları iptal ettirmesi. Futbol dünyasının bu gibi radikal karar ortamlarında nasıl çabuk karar değiştirdiği herkesin malumu olduğundan, bu girişimler de aslında sürpriz sayılmaz. Ancak ilk kez federasyon delegeleri böylesi bir ideal etrafından birleşip, harekete geçtiler. Haluk Ulusoy ve arkadaşları da "verdik" açıklamasını yapan imza sahiplerini, bunların noterlerden aldığı numaraları sayı sayı bilmelerine rağmen, gökyüzüne bakıp, ıslık çalmaya devam ediyorlar. Kaos umurlarında değil. Liglerin yarın başlamasıyla birlikte en ufak bir hakem hatasında ortalığın nasıl karışacağı da keyiflerini kaçırmıyor. O koltuk ve o hükümdarlıkta ne kadar uzun kalırlarsa, seçimi ne kadar geciktirirlerse, ileriye dönük yatırımlarını da o derece arttıracaklarını sanıyorlar. Bakan Şahin, iktidarın hamlesi diye nitelenecek bir olaya meydan vermemek için duruyor. Federasyon ise bir an önce UEFA'ya, FİFA'ya koşup, "Bizi hükümet görevden alıyor" demek için tahrik edici açıklamalar yapıyorlar. İmzalar postada durdukça, seçim kararını geciktirecekler. Bu geciktikçe istenmedikleri koltuklarda oturmaya devam edecekler. Bu sırada milli maçlar oynanacak, takımımız başırılı olacak, hükümet seçim platformuna geçecek ve kendilerinin güçlü kalacağını düşünüyorlar. Türk Futbolu mu? Spor barışı mı? Adalet mi? Sağlıklı sonuçlar mı? Hakem güveninirliği mi? Bunlar kimin umurunda?