Ateşten gömlek Yıldırım Demirören ve yönetimdeki yeni arkadaşları bu pazar gününden itibaren adeta ateşten gömlek giyecekler. Demirören'in 2.5 yıllık ilk döneminde tesisleşme yönünden önemli adımların atıldığı bir gerçek ama sportif yönden başarıyı seslendirmek mümkün değil. Hatta diğer spor dallarının Demirören döneminde futboldan çok daha ön plana çıktığı ve şampiyonluklarla kucaklaştığı da ayrı bir gerçek. Şöyle bir 2.5 yılı gözden geçirince koskoca Beşiktaş'ın sadece bir Türkiye Kupası şampiyonluğu ve Süper Kupa dışında alkışlanacak başka bir tarafı yok. Büyük kulüpte başarının karşılığı her zaman şampiyonluktur. Beşiktaş bu konuda büyüklerin sınıfta kalan kulübü oldu. Sadece Demirören döneminde değil son 10 yılda Beşiktaş'ın futbol politikasının iflas ettiğini söylemek de yanlış olmaz. Özellikle de transfer politikası F.Bahçe ve G.Saray ile kıyaslandığında Beşiktaş'ın sürekli sınıfta kaldığını artık kamuoyunun bütünü kabul ediyor.
Geçmişten ders almalı Eğer bugün 100 milyon YTL'yi bulan borç yükü Beşiktaş'ın sırtında bir başka kambur ise bunda bu bilinçsiz transferlerin getirdiği mali yükün çok ağır payı bulunduğunu bilmeyen yok. Demek ki yeni Beşiktaş yönetimi öncelikle transfer politikasına bir çekidüzen vermek durumunda. Murat Aksu deyip geçmeyin. Yeni döneme doğru Beşiktaş'ta bir de böyle büyük kayıp var. Yıldırım Demirören yapılan tüm hatalardan ders alarak yepyeni bir yönetim politikası saptayabilir ve bunu gerçekleştirebilirse önünü açabilir. Aksi takdirde yeni isimlerle donatılmış yeni yönetimin hiçbir şansı olmaz. Sezon sonuna kadar futbolda bir çıkış belirtisi görülmezse ve de milyonlarca Beşiktaş taraftarını heyecanlandıracak akılcı transferlerin ayak sesleri duyulmazsa ne olur? Şu olur; kesinlikle en geç haziranda bu kez olağanüstü kongre olur.