Olmayan Fener sıfırlanmış G.Saray Nasılsa Fener, A. Sami Yen'e gelecek, o yüzden puan farkı 4'tür aslında" diyordu bazı sarı-kırmızılılar, Fener'in deplasmanda ligin en fazla kazanan takımı olduğu gerçeğini hiç takmadan. "G.Saray bizim için kolay lokma, o yüzden 2. yarı maçı da bizim, aslında fark 10'' diye de karşılık veriyordu, G.Saray'ın iç sahada en fazla gol atan 2 takımdan biri olduğunu unutan Fenerliler. Yani birine göre "Fener diye bir takım yoktu, olsa bile kolaylıkla 3 puan alınabilecek bir takımdı.'' Diğerine göre ise, "A. Sami Yen deplasman falan değil, G.Saray'da hemen yenilebilecek kolay takımdı.'' "Demeç Terörü'' diyorum ben bu duruma. Ağzına geleni, sonucunu hiç düşünmeden söylemenin, sayısal olarak az da olsa toplumun yeterince eğitilmemiş kesimlerini ne hale getirdiğini "Hrant Dink'in bu ülkenin Avrupa'daki itibarını nerede ise sıfırlayan öldürülüşünde görmedik mi? Beyni, televizyonlarda fütursuzca sallanan, hem de sözde aklı başında adamların salladığı sözlerle dolu, eğitim ve öğretimi sadece zorunluluk olarak görmüş bir gencin yaptığı eylemin sonucunun nerelere kadar varacağını anlamadık mı? O zaman nedir bu umursamazlık, aymazlık? Hangi akla hizmetle "Fener'in olmadığını'' ya da "G.Saray'ın sıfıra eşdeğer olduğunu'' ima eden beyanlarda bulunuyorsunuz? İşte bu beyanlar değil mi, yavaş yavaş futbolu "Kosova Meydan Savaşı'' ile eşdeğer sayanların kafasına girip, bir süre sonrası futbol sahasını Arena'ya çeviren?.. Ağzından çıkanı, kulağın duysun arkadaş! Yoksa önce ülke futbolunu, sonra da ekmek tekneni batıracaksın. Ve unutma! Hrant'ın ölümünden sonra, cumhuriyetine, vatandaşlık hakkına, demokrasisine, vatanına, ülke mozaiğine sahip çıkan bu ülke vatandaşları beyin olarak senin daha önünde.