Denizli'de olanlar Fenerbahçe'den sonra en çok maçını izlediğim takım Denizlispor. Bunun için yönetimini, futbolcuları ve taraftarını iyi tanırım. Son günlerde Denizlispor camiası adeta kaynıyor. Yeni yönetim ile eski yönetim arasında başlayan kavga her gün biraz daha tırmanıyor. Her şey, mevcut yönetimde başkan Ali İpek'in yardımcısı olan Yasin Cinkaya'nın istifasıyla başladı. Yasin Cinkaya, kulüpten alacağı olan parayı tahsil edebilmek için maç gelirlerine el koydurunca işler çıkmaza girdi. Arkasından eski başkan Zafer Katrancı ve yönetici Hasan Hüseyin Ateş ile Yurdal Duman alacaklarının ödenmediğini, Denizlispor'un mevcut yönetiminin ödeme planı yapmaya da yaklaşmadığını öne sürerek avukatlarını alacaklarının tahsili için devreye sokmaları Ali İpek'i çileden çıkardı. "Bu Denizlisporluluk değil, Denizlispor herkesin" diye isyan eden Ali İpek'e karşı eski yöneticiler de Denizlispor'un kötü yönetildiğini açıklıyor. Mesele kimin haksız veya haklı olması değil. Ortada iki gerçek var. Birincisi; Denizli'nin kasası boş, borç ödemeyi düşünmek bir yana futbolcularının parasını zor ödüyor. İkincisi; ortada bir inatlaşma var. Çünkü Denizli'den alacağını isteyenler, o paranın gelmesiyle iş durumlarında farklılık olacak isimler değil. Çünkü, işleri çok iyi. Sanıyorum onların şikayeti İpek'in ilgisizliği ve Denizlispor Başkanı olarak ödeme planı için masaya oturmaması. İki tarafın da Denizlispor sevgisi üst seviyede. Ama inatlaşma zarar veriyor.