Bilinmeyenli denklem Uzun bir ara, Antalya kampı, hazırlık maçları nihayet ikinci yarıya kapıya geldi dayandı. Devre arası genelde baktığımızda Galatasaray çok bilinmeyeni olan matematik denklemi gibi. Eşittirden sonra ortaya umulmadık kadar iyi bir sonuç da çıkabilir, kötü bir sonuç da. Bilinmeyen 1: Gerets şimdilik kaldı ama görünen o ki şampiyonluk dışındaki tüm sonuçlar gelecek sezonda olmayacağına işaret ediyor. Tek seçenek dışında takımda yeri olmayan bir teknik direktörün takım üzerinde etkin olması istediklerini yaptırabilmesi ne kadar gerçekleşir belirsiz. Üstelik de başarıya giden yegane yol bir bütün olmaktan geçerken. Bilinmeyen 2: Galatasaray'ın her şeye rağmen en önemli gücü ofansif etkinliğiydi. Devre arası maçlar bu anlamda da oldukça karamsar tabloların sergilendiği bir süreç oldu. Takım hem pozisyon bulmada hem gol atmada hem kazanmada zorlandı. Bu görüntü lige de yansırsa aradaki 7 puanlık farkın varlığı da lige erken havlu attırabilir mi? Kolayca hayır denemeyecek bir soru ve eminim herkesin kafasında tazeliğini koruyor.
Her maç final niteliğinde Bilinmeyen 3: Kulübün darboğazdan kurtulmak için ortaya koyduğu tüm projeler istenildiği gibi gitmiyor. Teknik direktörüne kalma güvencesi veremeyen yönetim, takımın yarıştan kopması neticesinde oluşacak kaosa dayanma kapasitesine sahip mi? Bakıldığında Galatasaray takımı her maça final gibi çıkmak zorunda. Teknik direktörün, yönetimin, kulübün tüm yükü futbol takımının performansına endekslenmiş durumda. Takım geçen yıl çok daha kötü şartlara rağmen bu baskıyı kazanca çevirmişti. Durum bu sene de pek farklı değil. Tüm bu saydığımız nedenlerden dolayı ikinci yarı Galatasaray için çok bilinmeyenli denklemlerle başlıyor. Bilinmeyenlerin artıya dönmesinin tek yolu skorbordlardaki rakamlardan geçiyor.