Kumar oynadı Antalya kampının neşeli haberleri bu maça pek fazla yansımadı. Adnan Polat ile Gerets'in barış çubuğu tüttürmesi havayı yumuşattı ama futbolun havası ne yazık kı o kadar yumuşak değil. Bu cümlelerden çok fazla karamsar olduğum anlaşılmamalı. Özellikle ilk yarıdaki futbolun mücadele yönünü beğendim. Güçlü bir Alman takımına karşı sanki bir puan maçıymış gibi kıran kırana futbol oynandı. Ancak ligin ikinci yarısı için en büyük tehlike Gerets'in futbolla kumar oynama iştahından bir türlü vazgeçememesi. Oyuncularla ilgili tek tek yorum yapmak gereksiz, hepsi iyi niyetle mücadele ettiler. Temel problem, Gerets'in son demeçlerine de damga vuran çift forvetli ofansif oynama isteği. Galatasaray bu kadro yapısıyla çift forvet oynayamaz. Dünkü maç boyunca Hasan Kabze ile Necati'nin, tıpkı daha önceki maçlarda Ümit Karan ile Hakan Şükür'ün yaptığı gibi, birbirini marke etmekten başka hiçbir şey üretemediklerini gördük. Baskın oynanan ilk yarı boyunca akılda kalan tek net gol pozisyonunun dahi olmayışı bu tezimin en büyük kanıtı. Geçtiğimiz sezon, forvetlerin üstün performansı ve şanslarıyla yürüyen bu sistem ilk yarıda pek çok maçta iflas etti. Buna rağmen Gerets inadında ısrar ediyor. Tehlikenin büyüklüğü Galatasaray'a ikinci yarının hemen başında lige havlu attırabilir. Bu genel tehlikeyi saymazsak kampın ve forma kapma mücadelesinin oyuncular üzerinde pozitif etki bıraktığını söyleyebiliriz. Takımın iyi niyeti ve dayanışması gayet yerinde. Umarız Gerets, papatya falı açtıracak çift forvetli oyun sisteminde ısrarcı olmaz. Takımın gençleri bariz bir biçimde güven kaybına uğramışlar. Aman dikkat!