İki büyük Alemi cihanın ve de onun borazancılarının en büyük özelliği bilinçaltına şark köşesi kurmaktır. Vaziyetin şark kurnazlığı ile pek ilgisi olmasa da, durum biraz vahimdir. Özellikle Türkiye'de 3 adet ezeli, ebedi ve edebi takım varken; bunlara dördüncüsü, türlü satranç hamleleri düşünülerek eklenmiştir. Amaç, eklenen dördüncü takımın büyük ya da küçüklüğünü tartışmak değildir, haşa. Yalana üfleyen borazancıların, insanlara sahte umut pompalayarak şişirmesi ve bundan elde ettiği göz kamaştırıcı servettir amaç. Amaç, tamamen duygusaldır! Tıpkı reklam sektörünün, ürünlere para karşılığı buldukları sloganlar gibidirler... Akai, daha iyi... Ajans Press, medyadaki gözünüz... Becel, kalbinizle dost... Ve eski köye dördüncü büyük! Bu slogan 25 sene boyunca başarıyla bilinçaltına yerleştirildi. Dördüncü büyük vitrindeydi hep, 2 büyük ise perde arkasında... Ve bugün; öldürücü "şah", satranç tahtasından havalandı. Amaç... İki büyük! Nedeni... Korku! Yaratılmak istenen bu üstten bakma hali, sonun başlangıcıdır. Dışarıda bırakmak istedikleri kulübün mal varlığı ve gelir kaynakları; bir 100 yıl daha yaşasalar, erişemeyecekleri cinstendir. Ve bilmektedirler ki, yıllarca onları ayakta tutan lobicilik de artık kâr etmeyecektir. Lafın belini kırarsak, yaratmak istedikleri "2 büyük" fırtınası, bence çok havada kalıyor. İlle de "2 büyük" yaratmak istiyorlarsa boşuna uğraşıyorlar, zaten var... Biri Beşiktaş, diğeri 70'lik rakı!