F.Bahçe hazır Dünkü maçın özeti, F.Bahçe'nin taraftarına ve camiasına verdiği şu mesajdı: "Kimse merak etmesin, biz iyiyiz ve ikinci devreye hazırız." F.Bahçe özellikle ilk 45'teki etkili oyunuyla skoru yakaladı ve finale adını yazdırdı. 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen oyundan kopulmadı. Acele edilmeden, telaşsız ve etkili akınlar geliştirildi. Kanatlar iyi kullanıldı. Uğur da Serkan da ikinci devre giren Ümit Özat da görevlerini en iyi şekilde yaptılar. İlk devredeki maçlarda forma şansı bulamayan Serkan'ın böyle formda olması kendisinin profesyönelliğini gösterir. Edu hatasızdı, iyi oyunu attığı gollerle süsledi. Can da başarılıydı ama yenilen goldeki hatasını belirtmemiz gerekir. Sevgili Can, orada kafaya çıkıyorsan vuracaksın. Eğer vurur gibi yapıp kafanı öne eğersen kalecin Volkan'ı da yanıltırsın. Avrupa'da hedefleri olan F.Bahçe'nin böyle ucuz goller yememesi gerek. Dünkü maç önemli değil ama her hatadan bir ders çıkarkmak gerekmez mi? Deniz ve Aurelio da orta alanın vazgeçilmezleri olduğunu yine gösterdiler.
Bir şeyler göstereyim Tuncay için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Her geçen gün futboluna artı olarak bir şeyler koyuyor. Kendini geliştiriyor ve olgunlaştırılyor. Sağlam basıyor, çok etkili ve gole dönük ataklar geliştiriyor. Tümer'e boş kaleye attırdığı goldeki topuk pası herhalde gecenin en güzel hareketiydi. Buram buram Brezilya kokuyor. Ayakta alkışladım. Mehmet Yozgatlı'yı anlata anlata bitiremiyoruz. Topla bu kadar etkili diripling yapan bir futbolcuyu Zico her zaman ilk 11'de düşünmeli. İşte Semih'e boş kaleye attırdığı gol ortada. Zaten bunu hep yapıyor. Dedik ya F.Bahçe, ilk devredeki oyunuyla maçı sağlama aldı. Tuhaf bir 45 dakikaydı. Penaltının kaçtığı, 4 topun direkten döndüğü oyunda bunların üstüne takımın 3 gol çıkarması ofans üstünlüğünün en güzel kanıtı olsa gerek. F.Bahçe bu sene bini Celta Vigo, biri İnegöl karşısında iki penaltı kaçırmıştı. Dün de Den Haag karşısında üçüncü atılamadı. Bizim dönemimizde ülkemizin en iyi penaltıcısı bendim. Burada mütevazılığa gerek yok, istatistikler ortada. Yani, eşofmanlarımı giyip Samandıra'ya gitme zamanımız geldi. Arkadaşlara bir şeyler göstermem gerekiyor.