Yüzyılın futbolcusu Geçenlerde bir grup taraftar, F.Bahçe'nin '100 yılının futbolcusu'nu belirleyerek onu ödüllendirdi. Seçilen futbolcu elbette sarı-lacivertli forma altında başarılar yaşamış, onu yüceltmiş bir yıldızdı. Ama o gençlerin böyle önemli bir unvanı taşıyacak starı seçme hakkı ve yetkisine sahip oldukları söylenebilir mi? Daha doğrusu daha büyük birinin hakkını yediklerinin farkında mıydılar? 60 yıldır F.Bahçe'nin içindeyim. Ve bunun 57 senesini de, spor yazarlığı yaparak yaşadım. Zeki Rızaları, İsmet Uluğları, Bedrileri, Alaattinleri ve nicelerini sahada değil ama kulüp içindeki çalışmalarıyla tanıdım. Büyük Fikret'i, Cihat Arman'ı, Taka Naci'yi, Lawton Suphi'yi, Küçük Fikret'i, Mehmetçik Basri'yi, Can'ı, Nedim'i, Alpaslan'ı, Cemil'i ve nihayet Rıdvan'ı hayranlıkla seyrettim.
Tek başına takımdı Tabii bu süre içinde onlarla birlikte takımı başarıdan başarıya koşturan diğer yıldızları da gördüm. Ama içlerinde bir tanesi var ki, her şeyiyle mükemmeldi. O tek başına maç kazandırabilirdi. Pek çok karşılaşmada topu bir kaleden alır, rakip kaleye kadar karşısındakilerin başını döndürerek ve çalımlayarak götürür, kaleciyi de terse yatırarak ağları havalandırırdı. Onun adı Lefter'di. Taraftarlar ona "Ordinaryüs" adını takmıştı. Onun için "Ver Lefter'e yazsın deftere" diye slogan üretmişlerdi. Futbolun şiirini yazardı. 16 yaşında kazandığı ve genç yaşında yükselen şöhretini, tam 27 sene, 43 yaşına kadar sahalarda top kovalayarak sürdürmüştü. Bence yönetim, 100. yılda yaptığı hizmetlerden dolayı Lefter'e gereken jesti yapmalıdır.