Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan, kuruldaki 13 yıllık görev süresi içinde, kimsenin etkisi altında kalmadan hukukun gereklerini yerine getirdiklerini söyledi. Arslan, "Gece yarıları bana kimlerin telefon ettiğini söylesem şaşarsınız'' dedi.
Larespark Otel'de gerçekleştirilen seminerin 3. ve son gününün ikinci oturumunda,
Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan ve Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu Başkanı Raportörü Serdar Özersin'in katılımıyla, ''Futbolda disiplin ve tahkim kurullarında alınan kararların yöntemi, yankıları'' konusu görüşüldü.
Bir soruyu yanıtlayan Tahkim Kurul Başkanı Arslan, verecekleri kararlarla ilgili olarak kendilerine gelen talep ve baskılarla ilgilenmediklerini, hukukun gereğini yerine getirdiklerini ifade ederek, ''Gece yarıları bana kimlerin telefon ettiğini söylesem şaşarsınız'' dedi. Verdikleri kararların her zaman arkasında olduklarını ifade eden Türker Arslan, şunları söyledi: ''Verdiğimiz kararlarda tarafların memnun olması ya da memnun olmaması çok normal. Kararlarımızı verdiğimizde onun arkasındayız. Bu kararları verene kadar bize talepler baskılar geliyor mu? Bunlar bizi hiç ilgilendirmiyor. Ben 13 yıldır bu görevin içindeyim. Bana hiç telefon gelmedi mi? Rica gelmedi mi? Gelmez olur mu... Gece yarıları bana kimlerin telefon ettiğini söylesem şaşarsınız, ama bu konuları dikkate almadan hukukun gereğini yaptığımızdan emin olabilirsiniz.''
''HAK MAHRUMİYETİ CEZASI AMACINA ULAŞMIYOR''
Arslan, kulüp yöneticilerine verilen hak mahrumiyeti cezalarının kapsamı konusunda çok açık bir hüküm bulunmadığını ifade etti. Bu konudaki soruyu yanıtlayan Tahkim Kurulu Başkanı, ''Hak mahrumiyeti cezasının amacına ulaştığı inancında değilim. Pratikte bir sonucu olduğu fazla görünmüyor'' diye konuştu. Arslan, bugüne kadar 4 federasyon başkanıyla çalıştığını ve şimdiye kadar hiç birisinden (Şu karar şöyle olabilir mi) şeklinde bir telkinle karşılaşmadığını ifade etti.
PFDK KARARLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ
Türker Arslan, spor kamuoyunda da sık sık tartışılan PFDK kararlarının değiştirilmesi konusunda da örnek olaylar göstererek açıklamalar yaptı. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK), çok dar bir zaman içerisinde çalışarak, geniş bir araştırma yapma şansına sahip olmadığını, maçla ilgili gelen raporları değerlendirerek bir an evvel olayı sonuçlandırmak zorunda olduğunu ifade eden Arslan, şöyle bir örnek verdi:
''Mersin İdmanyurdu'nun bir maçıyla ilgili iki oyuncu Selim ve Birkant'la ilgili temsilcilerin raporlarında maç sonunda hakemlere ağır küfürler ettikleri hatta fiziki müdahaleye yeltendikleri, ancak olayların önlendiği bilgileri vardı. Bu oyunculara 4'er maç ceza verilmişti. Olayla ilgili görüntüler ibraz edildi, izledik. Halbuki Selim'in küfür etmeyi bırakın olayları yatıştırmak için çok büyük çaba sarf ettiğini görüntülerden tespit ettik. Temsilci de bu olaylarla ilgili açık bir şey yazmamış. Gözlemci ve temsilciyi kurula çağırdık. Sonuçta olayların 3-5 numaralı oyuncular (Selim ve Birkant) değil, 7-10 numaralı oyuncular olduğunu tespit ettik. Böylece biz bir hukuki hatanın oluşmasını engelleme imkanı bulduk.''
Geçen sezonlarda Beşiktaş forması giyerken Fenerbahçe ile yaptıkları maçta Nobre'ye yaptığı bir hareketten dolayı Emre'nin ve Fenerbahçe'nin Trabzonspor ile yaptığı maçta Semih'e verilen cezaların kaldırılmasıyla ilgili fikri sorulan Arslan, iki olayda da kendisinin görevde olmadığını hatırlatarak, ''Ne Emre'nin ne Semih'in cezaları kaldırılmazdı. Her iki kararı da doğru bulmuyorum'' dedi.
ÖZERSİN'İN KONUŞMASI
Disiplin Kurulu Raportörü Serdar Özersin, sezon içinde kendilerine gelen dosyaların büyük çoğunluğunun saha olayları olduğunu bildirdi. Kurullarının işleyişiyle ilgili bilgiler veren Özersin, aldıkları kararlarda özellikle disiplin talimatı hükümlerinin eksiksiz yerine getirilmesine dikkat ettiklerini ifade etti. Özersin, disiplin cezalarını katı veya yumuşak olarak uygulanmaktan ziyade, ortada bir standardın olmasından yana olduklarını kaydetti.