Ulusoy'u kim istemez? Futbol Federasyonu Başkanı'nın 'Kullanma klavuzu' var. Yani kulüpler Ulusoy'a neyi nasıl yaptıracağını iyi biliyor, "İstemem" diyenler bile doğru konuşmuyor
Yeniden seçildiği andan itibaren, Haluk Ulusoy federasyonunun ne zaman devrileceği tartışılıyordu. İktidarın müthiş baskısına ve isteğine rağmen, Ulusoy seçimi, Ayhan Bermek'in yedi oy farkla önünde bitirdi. Dört oy seçimin kaderini değiştirdi. Haluk Ulusoy'u koltuğa yeniden oturtanlar taban birlikleriydi. Yani federasyonun işlerinden ve faaliyetlerinden bir şekilde nemalanan kişilerdi bunlar. Ya danışman olarak görev alıyor, ya da teknik eğitmen. Dolayısı ile maaş elde ediyorlardı. Bermek ve Hasan Doğan bazı stratejik hatalar yapmışlardı besbelli. Ve bugün gelinen noktada, federasyonun olağanüstü kongre kararı alması için gereken 90 imzanın peşine düşüldü. Rakam konusunda çeşitli dedikodular var. En çok söylenen ise 77 rakamı. 13 imza eksik yani. İmza toplama konusu gündeme geldiğinde Haluk başkan "75'i geçemezler" demişti. Bugün gelinen noktada delegeye ne kadar hakim olduğu, dengeleri sonuna kadar elinde tuttuğu net bir şekilde de anlaşılıyor. Fenerbahçe Kulübü, Ulusoy'un karşısında. Henüz resmi imzalarını vermediler. Yedi oyları var. Ve 77'nin içinde de yer alıyorlar. Ama "resmi olarak" henüz yoklar. Beşiktaş ve Trabzon zaten bu kararın karşısında. Galatasaray'ın ise sadece başkan Özhan Canaydın ile imza kampanyasına katılacağı söyleniyor. Diğer delegeler imza vermiyor. Anlayacağınız, Ahmet Çakar'ın deyimiyle "oryantal" kulüplerimiz iktidara hoş görünme adına telaffuz ettikleri, Ulusoy'un görevde kalması adına da resmiyete geçirmiyorlar.
Pansuman gerekirse... Haluk Ulusoy'dan vazgeçemiyorlar çünkü Bunun nedeni basit. Haluk başkanın "kullanma kılavuzu" var. Bu, yanlış anlaşılmasın. Ulusoy artık o kadar iyi tanınıyor ki, her kulüp ihtiyacı olduğunda hangi yolu kullanacağını, federasyon ile olan işini nasıl bitireceğini, istediğinde nasıl "pansuman" göreceğini biliyor. Önünde belirsizlik yok. Bütün başkanlar bunun farkında. Kulüplerin Futbol Federasyonu ile en çok ilişkide oldukları iki olay var. Naklen yayın gelirleri ile hakem tayinleri. Bunlardan birinde sıkıntıya düşen, öteki hafta istediğini yaptırıyor. Bir türlü devreyi tamamlayacak düğme bulunuyor ve basılıyor. Bugün en çok isyan eden kulüp olan Fenerbahçe bile bunun farkında. O nedenle Bermek- Ulusoy seçiminde ağırlıklarını koymadılar. Yoksa dengeyi bozacak dört oyun kararını değiştirmek zor olmazdı. Burada üst düzey politika yapılıyor. Adaleti oluşturacak örnekler, kurumsallaşma, prensipler veya futbolun gelişimi pek kimsenin umurunda değil. Herkes kendini düşünüyor ve bu aşamada kendisi için en iyisini istiyor. İstemediğini söylese bile. Peki, Haluk Ulusoy'u kim istemez?