Ne alaka! Profesyonel hayatım bittikten sonra TV yorumcusu, menajer, köşe yazarı ve yönetici olarak futbolun içinde yer almaya devam ediyorum. 2.5 yıl önce sarı-kırmızılı ekipte menajerlik yapma şansını yakalamıştım. Bu görev benim için kariyerimde gelebileceğim en yüksek noktalardan birisiydi. Ama Hagi'yle görüş ayrılığına düştük. Çok da faydalı olacağıma inandığım G.Saray'dan ayrılmak zorunda kaldım. O dönemde birçok kişi hak etmediğim şekilde beni eleştirdi. Aralarında ünlü köşe yazarları da vardı. Şu anda adını hatırlayamadığım biri de kişisel rahatsızlığından olacak, G.Saray'da 1 yıl oynamam nedeniyle bu görevi hak etmediğimi yazmıştı. Nedenleri komikti. Menajerin ne olduğunu bile bilmiyordu. Menajer olmak için G.Saray'da yıllarca oynamak gerekmediği gibi; yıllarca G.Saray'da oynayan bir futbolcunun da iyi menajerlik yapması beklenemez. Gerekli bilgi, birikim ve donanım bu görevi yapabilmek için yeterlidir.
Futbol matematik değil Bazıları eleştiriyle, karalamayı birbirine karıştırıyor. Kişisel nefretini kusmak için medyayı kullanıyor. Üstelik de konu hakkında bilgi sahibi olmadan, aklına ilk geleni söylüyor. Onlara göre futbol yalnız İstanbul'da oynanıyor. Sağdan soldan duyduklarıyla yazıyorlar. Akıllarınca sivri laflar edip gündeme gelmek en büyük hedefleri. Böylelikle de prim yapacaklarını sanıyorlar. Geçenlerde "Gerets, iyi futbolcu değildi" diye yazmıştım. Gerets'i çok net hatırlıyorum. Evet iyi futbolcu değildi. Ama futbol matematik olmadığından, farklı düşünenler çıkabilir. Tabii ki yazdıklarımdan dolayı beni de eleştirebilirler. Ama bunlardan bir tanesi, üstelik de topu görse bomba zannedecek olanı, 'cevap vereceğim' derken çok ileri gidip, terbiye sınırlarını aşmış ve boyundan büyük işlere kalkışmış. Belli ki kompleksli ve rahatsız. Lafı Gerets'ten almış, benim futbolculuğuma getirmiş. Ne alaka!.. Şimdi ne diyeyim!.. Futboldan gelen birisi olmadığına göre ben de onun rağbet görmeyen dergisine mi laf atayım... Yoksa tutmayan tahminlerine mi!.. Ne günlere kaldık!..