Bizim santrforlar ''kafasız'' mı? Boyu uzun onun için iyi kafa vurur" denir. Ya da "Zamanlaması çok iyi, kafa vuruşları mükemmel" tasviri yapılır. Ama ben bunu bizim ligimizde nedense bir türlü görememişimdir. Çünkü yıllardan beri yapıldığı gibi bu konuda da kandırılmışsınızdır. Adamın boyuna, posuna bakarak "Nasılsa kafa golü atar" diyerek yazanlar "Kafadan atmışlardır." Çünkü bu ülkede saymadan, hesaplamadan yazılar yazılmış, programlar yapılmıştır. Bunun dışında gerçekten işinin hakkını veren, araştırarak yazan çizen, arkadaş ve ağabeylerim de olmuştur ama maalesef azınlıkta kalmışlardır. İşte size bir tabuyu daha yıkacak araştırmam.
BU ÜLKEDE SANTRFORLAR KAFASIZ! Hayır, sakın yanlış anlamayın, asla onların zekasından söz etmiyorum. Onların IQ'larını ölçmek benim işim değil zaten. Benim bahsettiğim, onların kafa golleri. Daha doğrusu atamadıkları, beceremedikleri kafa golleri. Yanda verdiğim 2 tabloya dikkat edin. Sadece son 2 yılın tablosunu verdim yer sıkışıklığından ama bilin ki, diğer yılların da bundan farkı yok, bu nedenle sizi çok sıkmamak için geçen sezon ile bu sezonun ilk yarısını veriyorum. Ama inanın, diğer sezonlar da bundan pek farklı değil. Hakan Şükür'ü de, Ümit Karan'ı da, Nobre'si de, Bobo'su da hatta Fatih Tekke ve Gökhan Ünal'ı da kusura bakmasın ama bu işi yeterince becerememişler. Şimdi şu tabloları bir özetleyelim de kendisini "KAFA GOLÜ KRALI" zannedenleri gerçekle yüzleştirelim. NOT: Tablodaki rakamlar, kafanızı karıştırmamak amacıyla, sonucu etkilemediği takdirde düzleştirerek verilmiştir. Örneğin 609 orta yerine düz rakam olarak 600 orta yazılmıştır. Öncelikle şunu söyleyelim. Bu ülkede ceza alanına yapılan toplam orta sayısı yılda yaklaşık 8-9 bin arasındadır. Buna ek olarak ortalama 3 bin-3 bin 500 civarında korner ve doğrudan ceza alanına ortalanan yaklaşık 4 bin civarında indirerek serbest vuruş kullanılır. Yani bir senede ligdeki tüm futbolcularımızın, kafa vuruşu ile gol yapma şansı olan, sahanın en tehlikeli yeri ceza alanına tam 16-17 bin tanedir. Ne muhteşem bir sayı değil mi? Düşünün 17 bin defa gelen topla kaç bin tane kafa golü atılabilir değil mi? Ama gerçekte kazın ayağı hiç de öyle değil. Bu 17 bin toptan, her yıl ortalama olarak, sadece 170 civarı, kalelere kafa golü olarak gidiyor. Yani toplam ortaların sadece % 1'i kafayla filelere gönderiliyor. Yanlış görmediniz. Yazıyla da yazayım; YÜZDE BİR! İşi biraz daha özelleştirelim. Bana göre sezon sonunda artık futbolu bırakma zamanı gelen ancak devam etme kararına da saygı duymaktan başka şansımın olmadığı, Medar-ı iftiharımız (Geçmişte toplam yaptıklarıyla bu sıfatı hak etmiştir) Hakan Şükür'e geçen yıl görev aldığı dakikalarda, korner, endirek vuruş ve orta olmak üzere yaklaşık 600 orta gelmiş. Hakan ise bunlardan kaç kafa golü çıkarmış dersiniz? Sadece 4, evet dört defa kafa golü bulmuş Şükür. Yani, orta sayısının sadece ve sadece yaklaşık yüzde 0.07 (Binde 7) başarılı olmuş. Aynı şekilde tabloda da gördüğünüz gibi Ümit Karan, 500 ortada 4 gol, Nobre ise Fener'de oynarken 480 ortada 7 gol, Bobo, 165 ortada 2 gol ve Fatih Tekke, 620 ortada 8 gol bulmuş. Gol kralımız ve iyi sıçrayan Gökhan Ünal'da da bu oran yüzde 1'in altında. Bu sene Hakan ve Ümit'te bu oranlar biraz daha artmış. G.Saray ceza alanına farklı kaynaklardan yaklaşık 300 orta gönderirken, Şükür 3, Karan 4 kafa golü atmış. Yani ortalamaları yüzde 1 ve hatta biraz üzerine çıkmış. Nobre ise facia bir durumda yola devam etmiş. Bir tane bile kafa golü olmamış. Gökhan uzun süre sakat olup, oynamadığı için bu sene değerlendirmeye almadım. Burada sevgili santrforlarımız "Ama ortalar çok kötü, biz ne yapalım" diye kendilerini savunabilirler. Kısmen haklı da olabilirler ama öyle bile olsa, Türkiye'de isabetli orta oranının yüzde 40 olduğu düşünülürse, bu durumda da, ceza alanına gelen top sayısı yine 7 bin civarındadır. Siz 170 kafa golü attığınıza göre, ortalamanız yine de yüzde 2.5'u bile bulmaz. Yani santrforlarımızın vurma şansının olduğu her 100 isabetli ortadan, sadece 2.5 tanesi kafa golü ile sonuçlanır. Yani nereden bakarsak bakalım, bizim santrforlar KAFA GOLÜ ATMA BECERİSİ yönünden sınıfta kalmaktadırlar. Şu devre arası kamplarında bu konuda hem onlara, hem teknik adamlara bayağı çalışma gerekmektedir. Benden söylemesi.