Babalar ve oğullar Gözümüzü, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in Bağdat'ta gerçekleştirilen idam görüntüleriyle açtık dün sabah... Doğru ya da yanlışlığı değildi merak ettiğim, ama bir infaz kararının bu kadar çabuk uygulamaya geçmesi beni şaşırtmıştı. Türk insanı olarak alışık değiliz böyle durumlara. Bizde bir karar verildiği zaman, üzerinden günler, aylar değil, kimi zaman yıllar geçtikten sonra ancak uygulama gerçekleşir. Hani derler ya, ölme eşşeğim ölme... Neyse, dönelim konumuza... Başkan Yıldırım Demirören ile en önemli rakibi olarak gösterilen Fikret Orman'ın açıklamalarını dinledik önceki gün... Sayın Demirören'in "Seçime tek aday, tek yumruk girmeliyiz" açıklamasından birkaç saat sonra sayın Orman da, aday olmayacağını açıkladı.
Birliktelikten korktular Hesaplasan, kitaplasan; bu kadar denk gelmezdi... Aynı eğitimi almış, aynı sosyal çevrede büyümüş, aynı takıma gönül vermiş, aynı dönem yöneticilik yapmış, aynı başkanla anlaşamadıkları için istifa etmiş olan Demirören ile Orman; bugün ise ayrı düşmüş durumdalar... Birlikte hareket etme kararı aldıkları o dönemi hatırlıyorum da; nasıl bir yönetim kurulmasının doğru olacağını, idari yapının baştan sona yenilenmesinin şart olduğunu tartışıyorlardı...
Günaha mı girersiniz? Nedendir bilinmez (aslında biliyoruz ama) bir süre sonra yolları ayrıldı. İki eski dost, bir anda ezeli rakip oldular. Biri kazandı, diğeri kaybetti... Kaybeden, kazananı kutladı; kazanan kaybedene sarıldı. Onları birlik içinde gördüğümüz belki de son fotoğraftı bu... Aradan geçen 2.5 senede 2.5 kez bile yan yana gelmediler belki de.. Peki ne geçti ellerine? Koca bir hiç... Olan Beşiktaş'a oldu. Aradan aylar değil; yıllar geçti.. Özlenen başarının "b"si yakalanamadı. Ne olurdu birlikte hareket etseniz, güçlerinizi birleştirseniz.. Günaha mı girerdiniz? İnsanlar infaz kararını birkaç gün içinde uyguluyor; siz iki eski dost, yıllardır biraraya gelmiyorsunuz! Artık zamanı geldi, buluşun ve konuşun. Yoksa, çok yakında sizlerden "Beşiktaş'ı kurtaran adamların oğulları" olarak bahsedilecek. O kadar!..