Transfer gereksiz Devre arası ya, ikinci yarıdaki olası ihtimallere binaen yöneticiler kendileri için mazeret zemini üretmeye çalışıyorlar. Dersimiz Galatasaray, konumuz transfer olduğuna göre biz tahtada ödevimizi net biçimde yerine getirelim; Galatasaray'da transfere gerek yok. Bu iddialı cümleyi kurarken, muhteşem ve eksiksiz bir kadro varlığından söz etmiyorum elbette, kulübün içinde bulunduğu mali tablo açısından ve sezon ortası olması nedeniyle böyle düşünüyorum.
Kulübeye almayın! Şu an büyük bir transfer yapmanın tek yolu, büyük para harcamaktan geçiyor. Galatasaray kulübü büyük para harcayamayacağına göre, kulübede duracak ya da tribünde oturacak oyuncu alma gibi bir lükse sahip değil. Takımın mevcudu ikinci yarıda lig ve kupa için son derece yeterli. Şu an Avrupa piyasasındaki transferlere bir bakın hele. Milan, Real Madrid ya da benzeri büyük kulüpler özellikle Arjantin ve Brezilya ağırlıklı, ortalama 20 yaş civarındaki genç oyuncuları renklerine bağlıyorlar. Yatırım amaçlı bu transferler bugün için değil gelecek için yapılıyor. İkinci yarı takımları kurtaracak çapta tek bir büyük transfer yokken, bu işin bilimsel tarafını yutmuş, finansal sıkıntısı olmayan Avrupalılar bile ihtiyatlı hareket ederken, tek kuruşu bile boşa harcama lüksü olmayan bir kulübün devre arasında transfer yapma durumu olamaz. Bir Hagi gelecekse tabii ki başımızın üstünde yeri var.
7 puan fark kapanır Yedi puanlık paniğe gerek yok. Pek çok maçta penaltı kaçtığı, küçük hatalarla puan kaybedildiği de düşünülürse, yedi puanlık hedefin kapanması ve şampiyonluk ipini göğüslemek hiç de sürpriz olmaz. Bence Galatasaray'ın en büyük sorunu transfer değil, kulüp içi uyumun sağlanmasıdır. Kulübü yönetenler ile takımı yönetenler kendi aralarında sağlam diyalog kurmayı becerebilirlerse iyi bir hazırlık sonunda takım ikinci yarıda üzerine düşeni yapacaktır.