Balıklama kaosa gidiyoruz: Kamikaze teorisi Balıklama kaosa gidiyor Türk futbolu. Artık Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M. Ali Şahin'in de açıkça karşı tavır koyduğu ama siyasete karşı kılıcını kınından çektiğini söylemleri ile gösteren Haluk Ulusoy ile Aziz Yıldırım geçmiş dönemde yaşananları unutup medeni insanlar gibi bir araya gelmeliler. Bu davranış tansiyonu düşürecektir. Kavganın kimseye yararının olmadığı 2 yumurtayı birbirine çarptığınızda biri kırılsa bile öbürünün de en azından çatlayacağı unutulmamalıdır. Siyasetin gölgesinin futbolun üzerinde olmadığı ispatlanmalıdır öncelikle. Ulusoy da başarılarına rağmen yanlışlar yapmıştır ama bir sonra gelecek olan kişi ile mi çözülecektir sorunlar? Futbol markası kişilerin değil, prensiplerin elinde yüceltilmelidir. Ama iş artık öyle bir boyuta gelmiştir ki, bu aşamadan sonra Ulusoy kalsa da gitse de bunun futbola zararı olacaktır. Lakin kalma süresi uzadıkça başka sorunlar ortaya çıkacaktır. Ne mi? Söyleyeyim: Kamikaze'leri hepiniz bilirsiniz. Hiçbir umudu kalmayan Japon pilotları, canları pahasına son ve büyük zarar vermek için daldılar Amerikan gemilerine 2. dünya savaşında. Hiç tarzım değildir komplo teorileri ama şöyle düşünmek çok mu yanlış olur sizce? Diyelim ki, baskılar sonucu Ulusoy'un gitmesi kesinleşti. Hayatı boyunca en büyük idealinin bu işi yapmak olduğunu bildiğim ve aslında geçmişe ve futbol için yaptığı icraatlara baktığınızda başarılı da olduğunu rahatlıkla görebileceğiniz Ulusoy'da kendine göre hiç hak etmediği bu kaybın baş nedeni olarak Yıldırım'ı gördü. Kamikaze duyguları kabardı ve seçim öncesi 4-5 maçta F.Bahçe'nin daha önce hep şikayet ettiği ama ispat edemediği operasyonlardan yaptı. F.Bahçe üst üste 5 maçı kaybetti. Gitti mi Fener'in 15 puanı ve belki de 100. yıl şampiyonluğu. Kime soracaklar Fenerliler bunun hesabını? Hani deniyor ya "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" diye. Zaten o kılıf hazırlanmış olarak yapılırsa bu işler söyler misiniz, Fener ne kazanacak? Ulusoy'un eline ne geçecek ve en önemlisi oradan aldığı yara ile Türk futbolu nerelere gidecek? Anlamadım, "yok canım olur mu öyle şey?" mi dediniz. Ben de dedim ama, ama, ama.