Ateşle imtihan G.Saray'ın başında çok badireler atlattı. Dahili ve harici rakiplerinin darbelerine karşın hep ayakta kaldı. Ama bu kez durum ciddi galiba. Her türlü zorluğa karşı dayanma gücü olan, renk vermeyen Özhan Canaydın artık kontrolünü kaybediyor... G.Saray Lisesi'nin önünde kendisine "Başkanım, neden başımız önde dolaşıyoruz 9 yıldır?" diye soran taraftarı, "Bize başı önde taraftar gerekmez, o zaman G.Saray'ı tutmayı bırak. Bize başı dik, yüzü gülen taraftar lazım" diye azarlaması, ardından GSYİAD gecesinde Gerets'le ilgili soru yönelten gazeteciye "Sen kulübün avukatı mısın? Nasıl anlaştığımızı, nasıl biteceğini biliyor musun? Belki 10 yıllık mukavele yaptık. (Yanağını sıkarak) Sen canını sıkma, G.Saray hocasız kalmaz" demesi, Canaydın'ın sinirlerinin bozulduğunun göstergesi. G.Saray'ın yaşadığı tarihi dönemeç (Stat projesinde hâlâ kazmanın vurulmaması, yeşil alan yapılmaya çalışılan Riva arazisinin satılması, borçlar, kadroya yapılacak takviye vs), yönetimdeki dengeleri koruma gayreti ve Kulüpler Birliği Başkanı olarak yürüttüğü ince politika, Canaydın'ı, anlaşılan fazlasıyla yormuş. G.Saray için her şeyden vazgeçen başkana önerimiz; yetkilerini paylaştırması. Ve çalıştığı kadar başkalarını da çalıştırması. Yoksa giden kendi sağlığı olur, daha önce olduğu gibi...
