Ceza markajı Kuralları adil bir şekilde uygulamayanlar, foyaları ortaya çıktığında verecek cevap bulamayabilirler!
Fenerbahçe, üç maç seyircisiz oynama cezası ile ilgili olarak Tahkim Kurulu'na yaptığı itirazda, duruşma istedi. Hafta içinde yapılan basın toplantısı mükemmeldi. Ali Koç'un ekibi ve yeni medya sorumlusu Mehmet Sümer, muhteşem bir sunum hazırlamışlardı. Yapılan açıklamalar düzeyliydi. Sivri sözler vardı ama seçilen hedef dışında kimsenin üstüne alınacağı bir açıklama yapılmadı. Futbol Federasyonu'nun "yanlı" kararları, çok net örnekler ile ortaya kondu. Öyle bir hesap soruldu ki, şu ana kadar kimse hesap verecek gücü kendinde bulamadı.
Ne diyeceklerdi? "Oradaki çakmak veya taş ile Saracoğlu'ndaki farklı mıydı" diye mi konuşacaklardı. Ya da küfürlerin işlenişini "cezai ehliyeti yoktur" maddesine mi aldıklarını söyleyeceklerdi. İşi fazla sulandırmadan konuya girelim. Galatasaray maçında, bazı Fenerbahçe taraftarlarının yaptıkları ne tepki kapsamına girer, ne de adalet. Sahada işlerini yapan insanları taciz ettiler. Canlarını yaktılar. Delikanlı gibi davranmadılar. Başka sahalarda yapılanları örnek göstermesinler. Herkes kendinden sorumludur. Bu yüzden verilen ceza aslında normaldir. Ama... Bu ceza herkese veriliyorsa normaldir. Aynı suça, başka takım forması giydirip, "cezai ehliyeti yoktur" mantığına sokarsanız, işte böyle ceza markajına girersiniz, kendinizi rezil edersiniz. Foyanız ortaya çıkar. Bu nedenle Tahkim Kurulu'ndan istenen duruşma çok mantıklı. Kurul üyelerini muhtemel baskılardan kurtaracak, daha mantıklı düşünmelerini sağlayacak bir toplantı olacaktır bu? Adalet varsa, herkes için olacak...