Beşiktaş'ın milli futbolcusu İbrahim Toraman, Turkcell Süper Lig'de lider Fenerbahçe ile aralarındaki 8 puanı abartılı bulmadığını belirterek, ''Karamsarlığa gerek yok'' dedi.
İbrahim Toraman, Beşiktaş Kulübü'nün internet sitesinde ''Cola Turka ile futbolcu günlüğü'' bölümünde ligin ilk yarısını değerlendirip, ikinci yarı ve takımla ilgili
görüşlerini açıkladı.
Beşiktaş gibi büyük bir camianın hedeflerinin her zaman en tepedeki nokta olduğunu anlatan İbrahim Toraman, ''Bizim de hedefimiz bu. Ancak ilk yarıda çok basit maçlarda puan kayıpları yaşadık. Şimdilik sadece ilk yarı tamamlandı. Bu maratonun bir de ikinci yarısı var. 8 puanlık farkı ben çok abartılı bulmuyorum. Bu sezon yeni bir takım kuruldu. Aramıza uzun yıllar bu kutsal formayı giyecek birçok genç arkadaşımız katıldı. Bu fark daha az olabilirdi ama dediğim gibi çok basit maçlarda önemli puan kayıpları yaşadık.'' dedi.
''Karamsarlığa gerek yok'' diyen milli futbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:''Bunun en canlı örneğini geçtiğimiz yıllarda takımımız yaşadı. Geçen sezon ise Fenerbahçe ilk yarı bitmeden şampiyon ilan edilmişti ama 34. haftanın sonunda gülen taraf Galatasaray oldu. Hem de Fenerbahçe bir ara yine 8 puanlık bir fark yakalamıştı. Biz genç bir takımız. Bu sezon ilk yarıda bundan kaynaklanan puan kayıpları yaşadık. Bazı şeyler yavaş yavaş oturmaya başladı. Son maçlarda çok iyi mücadele ediyoruz. Performansımız çok güzel. Bunu ikinci yarıya da yansıtacağız. Özetle ben her şeyin bittiğine inanmıyorum. Böyle olmamızdaki sebeplerden bir tanesi de Anadolu takımları ile yaptığımız maçlardı. İkinci yarıda her şey çok daha güzel olacak. Bundan eminim.''
''TECRÜBE EKSİKLİĞİMİZ VAR''
İbrahim Toraman, Avrupa kupalarına erken veda etmelerinin hatırlatılması üzerine, bu seviyede başarılı olabilmek için birbirleri ile uzun yıllar oynayan bir kadroya gerek olduğunu söyledi.
Kendisine göre tek problemi ''Kadronun kaliteli, fakat tecrübesiz olması'' olarak gördüğünü kaydeden İbrahim Toraman, şöyle konuştu:
''Avrupa'da başarılı olmak kolay değil. Avrupa tecrübe işi. Böyle bir başarı isteniyorsa biraz sabrı kimse esirgemeyecek. Bakın Avrupa futboluna, başarılı takımların yaş ortalamaları kaç ve ne zamandır beraber oynuyorlar? Ben bu takıma çok güveniyorum. Şu anda sadece UEFA Kupası'ndan elendik. Bunun da sebebi belli. Tekrar ediyorum, Avrupa'da başarılı olmanın en önemli kuralı tecrübe. Ligde ise çok şey kaybetmedik, burada kaybettiğimiz puanların en önemli nedeni de tecrübesizlikti. Örneğin, Kayseri Erciyesspor maçı, tecrübesizlikten puan kaybedilen bir maçtı. Çok özverili çalışan bir başkanımız ve yönetim kurulumuz var. İstediğimiz her şeyi yapıyorlar. Her zaman arkamızdalar. Şu anda her şey tamam, tek eksiğimiz sportif başarı. Ben bunun da geleceğine inanıyorum.''İbrahim, futbolcular olarak başarıya inandıklarını vurgularken, yönetim ve taraftarların da böyle düşündüğüne inandığını dile getirdi.
''BİZDEN İYİ OYUNCU ALINACAKSA GELSİN, REKABET OLUR''
Beşiktaş'ın defansı üzerine medyada yapılan eleştirilerle ilgili bir soru üzerine İbrahim Toraman, ''Türkiye'nin en iyi defansı bana göre bizde'' dedi.Toraman şöyle konuştu:
''Basında çok eleştiriyorlar, 'Beşiktaş defansı kötü' diye. Peki ne yapmalı o zaman? Bunu başımızdaki insanlar görmüyor mu? Dünyaca ünlü antrenörler görmedi mi bunları? Del Bosque, Rıza hoca, Tigana, defansı unuttu mu? Bence çok iyi bir defansımız var. Gazetelerde görüyoruz. 'Yabancı bir oyuncu alınmalı' diye yazıyorlar. Bizden daha iyiyse alınsın. Rekabet olur, bu da başarıyı getirir. Bizden kaliteli bir oyuncu olmayacaksa kimsenin alınmasına gerek yok. Bana göre Türkiye'nin en iyi defansı bizim takımımızda.''
''AĞLAYABİLİYORUZ''
Siyah-beyazlı futbolcu, genç oyunculara da övgüler yağdırarak, gençlerin hem kişilik hem de futbolcu olarak ''Adam gibi adam'' olduklarını belirtti.Serdar Kurtuluş, Serdar Özkan, Mehmet Sedef, Burak Yılmaz, İbrahim Akın ve diğerlerinin Türkiye'nin en iyi genç oyuncuları arasında olduğunu vurgulayan İbrahim Toraman, şunları kaydetti:
''Bu arkadaşlarımıza biraz sabır lazım. Şimdi, 'Üç yıldır sabır sabır, nereye kadar?' diye soracaklar ama bu bir gerçek. Taraftarlarımız da haklı. Fakat şu çok iyi bilinsin ki, alınan kötü sonuçların ardından en çok üzülen insanlar biziz. Şampiyonluğu en çok biz istiyoruz. Bizden daha çok isteyen olabilir mi? Futbol bizim işimiz ve biz yaptığımız işte başarılı olmak istiyoruz. Galip geldiğimiz zaman o haftamız çok iyi geçiyor. Çok mutlu vakit geçiriyoruz. Mağlubiyette ise bunların tam tersi yaşanıyor. Tadımız tuzumuz kalmıyor. Bazı insanlar bizim puan kaybettiğimiz zaman üzülmediğimizi düşünüyorlar. Yenildiğimiz zaman kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Gerçi ben bu insanlara da hak veriyorum. Kimse bizim iç dünyamızı bilmiyor. Soyunma odasında maç sonrası yaşananlardan kimsenin haberi yok. Evet biz de insanız ve aldığımız başarısız sonuçlardan sonra ağlayabiliyoruz'' şeklinde konuştu.
''GELİYORUZ''
Üç yıl önce Beşiktaş'a transfer olduğunda çok büyük problemlerle uğraşıldığını hatırlatan İbrahim Toraman, şimdi bunların çoğunun bittiğini söyledi.
İbrahim, bu sene çok iyi transferler yapıldığını ve hepsi kısa bir zamanda parmakla gösterilecek genç oyuncuların alındığını kaydederek, ''Ben geldiğim zaman tam bir kaos ortamının içine düşmüştüm. Kaybedilen bir şampiyonluk vardı. Yeni bir yönetim gelmişti ve yeni bir teknik direktörle yepyeni bir takım kurulmuştu. Bunların hepsi teker teker değerlendirilse bile kitap olur. Şimdi bu sıkıntılar bitti, artık başarıya odaklanan bir ekip var. Sezon başında söylediğimiz gibi, geliyoruz...''
2010 YILINA KADAR BEŞİKTAŞ'TA
Sezon başında adı birçok yabancı takımla yazılan İbrahim Toraman, 2010 yılına kadar takımıyla sözleşme yenilediğini vurguladı.
Sadece Avrupalı olmak için yurt dışına gitmeyi düşünmediğini anlatan Toraman, ''Önemli olan Avrupa'dan bir takımın ismi değil, kıtanın önemli liglerinde boy gösterebilmek. İtalya ya da İspanya'da top koşturmak istiyorum. Ama her şeyden önce Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşamak istiyorum. Ondan sonra Avrupa'dan gelen teklifleri değerlendiririm'' dedi.
Toraman, Türkiye'de en beğendiği yabancı futbolcunun ise Ricardinho olduğuna söyledi.
İbrahim, son olarak futbolculuk yaşantısındaki bir anısını da şöyle anlattı:''Ümit Milli Takım kampındaydım. Doğum günümden bir gün önceydi. İtalya ile bir maçımız vardı. Çıktık oynadık. Ertesi gün yani doğum günüm olduğu gün ise (A) Milli Takım kampına çağrıldım. Bugünü unutamıyorum. Benim için çok ayrı bir önemi vardır bu hatıramın. İnanılmaz mutlu olmuştum. Doğum günümde ilk kez (A) Milli Takımı'nın formasını giymiştim.''