Sürpriz değil Beşiktaş'ın son üç sezonda Avrupa'da girip de çıktığı bir grup yok! Daha doğrusu girdiği var, çıktığı yok. Manzaranın böyle olmasında şanssızlık, hakemlerin bizi sevmemesi gibi futbol kültürümüze uygun mazeretlerin payı olmakla birlikte, transferlerin Avrupa hedefi düşünülmeden yapılması gerçek nedendir. Ne Beşiktaş'ın, ne de Fenerbahçe'nin kadroları Avrupa'da büyük hedeflere koşmak için yeterli değil. Fenerbahçe'nin kadrosu yetersiz, Beşiktaş'ınki imkansız! Diyeceksiniz ki, yetersiz ve imkansız kadrolarla da Avrupa'da bir şeyler yapan takımlar var. Denizlispor Lyon'u bile elemişti, Kayseri az kalsın AZ Alkmaar'ı götürüyordu, Beşiktaş kimsenin yenemediği Chelsea'yi devirdi vs...
Aslında en kestirme örnek, yaşlı bir şef yönetiminde (Hagi), çok üst düzey olmasalar da birbirlerini tamamlayan yapıdaki oyuncularıyla Galatasaray'ın UEFA Kupası'na uzanmasıdır ama böyle durumların pek sık yaşanmadığı da hayatın gerçekleri arasındadır. Atalarımız bunu anlatmak için olsa gerek, papazın her zaman pilav yemeyeceğini tarih defterine not etmişlerdir. İşte bu şartlarda Beşiktaş'ın elenmesi şanssızlık ve üzücüdür ama bir anlamda beklenen sonun biraz erkene alınmasıdır. Kartal bu kadrosuyla gruptan çıksa bile en fazla bir tur daha oynardı hepsi bu.. Peki Fenerbahçe ne yapar? Tüm dünyayı şaşırtmak gibi bir niyetiniz varsa, bunu yapacak bazı yetenekleriniz de olmalı... Appiah, Tuncay, Alex, Kezman böyle oyuncular. Fenerbahçe daha ileri gidebilir ama onlarda da bu özgüven var mı orası tartışılır.