Bize çalmazdı Leverkusen karşısında Beşiktaş ilk 15 dakikada şaşkın ördek gibiydi. Orta sahada top tutamayan, savunmada kademe hatası yapan siyah-beyazlılar bu panik sırasında kalelerinde 3 gol tehlikesi yaşadılar. Allah'tan Runje günündeydi de Kartal son dakikaya kadar şansını sürdürdü. Leverkusen'in, savunma güvenliğini de unutup, körü körüne saldırması karşısında Beşiktaş ilk pozisyonunun ancak 23. dakikada Üzülmez'in getirdiği topla buldu. Gerçi Bobo nefis ortayı çok kötü harcadı ama bu kontratak Almanların hızını kesti. Dengeyi kuran Beşiktaş, Kleberson ve Burak'ın çok top kaybetmeleri nedeniyle etkili futboluna rağmen tabelayı değiştiremedi. İlk 45'te Serdar'ın bölgesini çok iyi kapatması, Koray'ın kritik anlardaki müdahaleleri, Leverkusen'in tehlikeli oyuncuları Barbarez ve Voronin'in defansın arkasına sarkmasını önledi. Topu ayağına aldığında Beşiktaş'ı rahatlatan Rico Paşa'ya Kleberson ve Burak da ayak uydurabilseler Kara Kartal, zor maçı çok daha kolay hale getirebilirdi.
Uydurma penaltı Tigana'nın, kontratak oynayacağı böyle bir maçta Nobre'nin yerine Bobo'yu tercih etmesi doğruydu. Bobo ilk yarıda skoru değiştirebileceği pozisyonlar da yakaladı. Bunların birinde topa vurmakta gecikirken, diğerinde kafayla rakip kaleciye pas verdi. 2. yarıda da Beşiktaş oyunu kontrolü altında tuttu. Leverkusen doldurboşalt yaparak, bilinçsizce saldırdı. Yakaladıkları pozisyonlarda da Runje'yi geçemediler. Öyle ki Paparesta'nın çaldığı uydurma penaltıyı dahi kurtaran Runje'nin dikkatinin onda biri arkadaşlarında olsa, dönen top da gol olmazdı. Hemen belirteyim; Baki rakibini çekiyor ama İtalyan hakem aynı penaltıyı bize biraz zor verirdi. O golün şokuyla ikinciyi yedik. Sonraki çabalarımız da neticeyi değiştirmeyince UEFA'ya veda ettik. Yazık oldu...