Dün akşam Almanya'nın Frankfurt takımıyla 2-2 berabere kalan Fenerbahçe (H) Grubu'nu üçüncü tamamlayarak UEFA'da bir üst tura yükseldi. İlk ve ikinci yarının başlarında yediği gollerle 2-0 yenik duruma düşen sarı-lacivertli ekip, müthiş bir inanç ve mücadeleyle skoru eşitleyerek Avrupa'da yoluna devam etti. Bu nefes kesen maçla ilgili spor yazarlarının
yorumları şöyle;
SELÇUK YULA: HELAL SANA SEMİH (FOTOMAÇ)
F.Bahçe hak etti, ikinci tura geçmeyi hak etti, Avrupa'da yoluna devam etmeyi hak etti. Hem futboluyla hem futbolcularının yaptığı inanılmaz mücadeleyle hem de sahada tüm Avrupalılara gösterdiği fair playle hak etti. Kendisine ikinci sarı kartı gösterip de atmayı unutan hakeme Semih'in gidip "Sen hata yapıyorsun beni at" demesiyle hak etti. Skor 2-2 iken ve kendi futbolcuları yerde sakat olarak kıvranırken topu taca atmayıp gole gitmeyi hedefleyen Alman takımına, "Bir Avrupalı nasıl olunur" dersini veren F.Bahçe bu maçı hak edip de geçen taraf olmalıydı, zaten öyle de oldu...
... Skoru 2-0'dan 2-2'ye getirip ülkemize büyük sevinç yaşatan F.Bahçeli futbolcuların hepsini kutluyorum. Formalarını terlerinin son damlasına kadar ıslatan bu futbolcular ülkemizin gururu olmuştur. F.Bahçe'ye saldıranlar bu başarıdan dolayı belki üzülecekler ama ne yapalım. Artık "F.Bahçe ligde var, Avrupa'da yok" diyenler başka bahaneler bulmaya başlasınlar.
RIDVAN DİLMEN: ENTERASAN MUTLULUK (MİLLİYET)
Futbol enterasan bir oyun. İkinci yediği gole kadar bu sezon gördüğüm en iyi Fenerbahçe vardı sahada. Kontratak imkanı vermemiş, rakibine dört pas yaptırmamış, topu hemen kazanmıştı...
... Frankfurt takımı ligimizde orta sıralarda mücadele edebilecek tipik bir deplasmana gelen Anadolu takımı. Aslında iyi de kontra yapamıyorlar. En iyi oyuncuları da golleri atan Japon oyuncu Takahara idi. Seyircinin homurdanmasına rağmen Volkan'ın gollerde hatası yoktu.
GÜRCAN BİLGİÇ: GURUR GECESİ (SABAH)
... Semih doğru seçim olduğunu sadece attığı beraberlik golü ile değil, ilerde tuttuğu toplar, boş koşular ve pas dağıtımı ile de gösterdi.
Maçın güzelliği 2-0'dan döndürülmesinde yatmıyor sadece. Tuncay'ın müthiş kaptanlığı ve liderliği de alkışlanmalı.
Yerde yatan rakip oyuncu için ataklarını kesmeleri, bunu Almanlar yapmadığında da rövanşı almakta gecikmeyip, golleri ikilemeleri de... 100. yılını hisseden, hissettiren bir hırs ve istekle maçı bitirdiler. Avrupa için emin adımlar atmaya layık olduklarını da gösterdiler. İyi veya kötü oynamaları önemli değildi. Önemli olan kazanmak için fedakarlığı ortaya koymaları, istediklerinde neler yapabileceklerini göstermeleriydi. Bu yüzden 2-0 yenik duruma düştüklerinde tribünlerden tek 'ıslık' gelmedi.
Bir de, bu sezon ilk kez geriye düştükleri maçtan puan çıkardılar. F.Bahçeliler'e ve Türkiye'ye gurur gecesi yaşattılar.
ŞANSAL BÜYÜKA: YABANCI DAMATLAR (AKŞAM)
Celta Vigo İspanya liginde 10, Newcastle United İngiltere liginde 14. sırada. Frankfurt, Alman liginde şu anda 10. sırada bulunuyor ve üç gün önce oynadığı lig maçında tam altı gol, yani yarım düzine gol yiyip, üç gün sonra Fenerbahçe maçına çıktı. İşte o Frankfurt karşısında iki farklı yenik duruma düşen Fenerbahçe, sahadaki mücadelesinden çok tribündeki seyircisinin ateşlemesi ile önce beraberliği, sonra Avrupa'da bir sonraki turu yakaladı.
Ama peşinen söyleyelim ki, bu kadar sıradan takımlar arasından güç-bela çıkılan ikinci turda bu futbol, bu futbol anlayışı, daha doğrusu özellikle savunma anlayışı asla yetmez...
CAN BARTU: TEBRİKLER (HÜRRİYET)
Fenerbahçe'nin büyük başarısı... Şöyle ki, 2-0 yenik duruma düştü, sonra da beraberliği yakalayıp gruptan çıkmayı ve UEFA Kupası'nda yola devam etmeyi başardı. Eintracht Frankfurt'a bakıyorsun, 3 akın yaptı, ikisi gol oldu.
... F.Bahçe dün gece oyunun hakimiydi. Belki iki enayi gol yiyip, geriye düştü, ancak hırsı, muhteşem seyircisinin coşkulu desteğiyle oyuna asılıp beraberliği yakalamayı bildi. Çok direndi, didindi ve istediğini almayı başardı. Bu açıdan onları tebrik etmek gerek. Tabii 12. adamlık görevini tam anlamıyla gerçekleştiren muhteşem seyirciyi de. Yalnız Fenerbahçe'nin bundan sonraki turlarda aynı hataları tekrarlamaması lazım. Çünkü karşısına daha güçlü takımlar çıkacak. Daha iyi futbol oynayan, kadrosu daha becerikli futbolculardan oluşan takımlarla karşılaşacak.
ALTAN TANRIKULU: TARAFTAR UYANINCA (HÜRRİYET)
İki takımı yan yana koyun. Frankfurt'tan hangi oyuncuyu alır da F.Bahçe'de banko oynar diyebilirsiniz? Bence böyle oyuncu yok.. Ama disiplin, takım oyunu, konsantrasyon, savunma kurgusu üst düzeyde Alman temsilcisinde..
... Zico'nun Mehmet Yozgatlı, Deivid ve Semih'i oyuna sürmesi takımı ateşlemiş, ouyunu şekillendirmiş olabilir ama gözden kaçmaması gereken çok önemli bir unsur var. Fenerbahçe 2-0'dan 2-2'yi yakalamak için nasıl büyük efor sarfettiyse, Frankfurt Alman Ligi'nin, Alman futbolunun nasıl sıradanlaştığını da bir kez daha gösterdi. Bu turdan sonra çıkacak rakip Fenerbahçe'den çekinecek.
DENİZ GÖKÇE: FENER MEZARDAN ÇIKTI (AKŞAM)
Fenerbahçe dün Saraçoğlu'nda Alman liginin onuncusu olan ve yediği gol attığı golden fazla olan Frankfurt takımıyla oynadı.
Frankfurt, çok genç bir takım. Pres yapmayı biliyor ve koşuyor. Genelde bir beraberlik takımı ve ancak deplasmanda maç kazanabiliyor. Şu andaki golcüsü bizim genelde hor gördüğümüz Japon futbolundan Takahara...
... Palermo'nun yedeklerini yenen Fenerbahçe, kendi sahasında galibiyet alamayan Celta Vigo'ya yenilen Fenerbahçe, çok sıradan bir takım olan Frankfurt karşısında durumu zor kurtarıyor. Sorulması gereken ise bu dolar milyonerleri ne zaman oynamaya başlayacaklar?
MEHMET DEMİRKOL: UÇURUMUN KENARI (MİLLİYET)
Ne kadar kalabalık ve organize kapansa da pozisyon bulmanın kolay olduğu bir rakip. Fenerbahçe sıradan bir lig takımına karşı da, Kadıköy'de bu kadar şans buluyor. İkinci dakikadan son saniyeye kadar. Topluca çıkıp çok zorlanmadan bulunan her türlü şans.
... Dün her ne kadar standart ve tecrübesiz bir Alman takımı rakip olsa da bulunan onca pozisyonun kötü ve dezorganize bir savunma ve yetersiz bir forvete rağmen mükemmel orta sahasından kaynaklı olduğunu anlamak lazım. Fenerbahçe dün vasat üstü bir Avrupa takımının orta saha oyununu sahaya koymayı başardı.
... Dün harika bir orta saha, kötü bir savunma ve hücumla Fenerbahçe zor da olsa istediğini alabildi.
NECATİ BİLGİÇ: ŞANSLA DEĞİL, ZORLA (FOTOMAÇ)
Fenerbahçe, UEFA Kupası'nda şanssızlığını kırarak nihayet bir Alman takımını eledi ve 2-2 beraberlikle üst turda mücadele etmeye hak kazandı. Bir atasözü vardır: "Allah fakiri sevindirmek isterse önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuştur." Fenerbahçe de dün gece forvetleri pozisyonları cömertçe harcadı, kalecisi de rakibe ikramda bulununca 2-0 geriye düştü. Ama ikinci yarıda yapılan değişikliklerle önce Tuncay'ın kafası, sonra da Semih'in röveşatasıyla beraberliği sağlayarak kazandığı bir puanla tur atlamayı başardı...
ÖMER ÜRÜNDÜL: İŞTE KURTARICI SEMİH (SABAH)
Fenerbahçe giden turu Zico'nun haksız yere kulübüye mahkum ettiği Semih ile geri çevirdi...
Ben her zaman söylüyorum, "Fenerbahçe'nin en büyük sorunu forvette" diye. Kezman'ın kalitesi var, ama gücü yok. Deivid verimsiz.
Lugano ile Edu'nun yararlı transferler olmadığını defalarca söyledim. Çok az gelen rakip karşısında yalnızları oynayan Takahara'ya göbekten iki gol attırdılar. Ama Zico ne yazık ki, Semih'i görmek istemiyordu. Ama Semih, takımının çok önemli bir maçta, bundan önce birçok kez gördüğümüz gibi, kurtarıcısı oldu.
Fenerbahçeli futbolcuların ikaz edip ikinci sarı kartı unutan hakeme kırmızıyı hatırlatmaları maçın muhtemel bir tekrarını önleyen çok akılcı bir düşünceydi.