F.Bahçe'ye transfer gerekiyor mu? En çok galibiyet, en az yenilgi, en çok gol atma, Denizli ile beraber en az gol yeme. İlk yarıda Fener'in unvanları bunlar. Doğal olarak da fark atarak liderler. Peki her şey güllük gülistanlık mı? Tabii ki değil. Öyle küçük ama can alıcı ayrıntılar var ki! Örnek mi? Şimdilik sadece 3 tanesini sayalım; 1- Fener, savunmadan çıkarken yapılan top kaybı açısından 4 büyüklerin içinde lider durumda. Ligde de üst sıralarda. Gerek Lugano ve Edu'nun bu konudaki yetersizlikleri, gerekse, onların bu zafiyetlerini bilen orta saha adamlarının, geriye kadar gelip, onlardan top alıp, sonra da kaybetmeleri sonucunda oluşan bu durumu Fener halletmeli. Bu konudaki en iyi çözüm, eğer dönebiliyor ise, Luciano'nun geri getirilmesi gibi gözüküyor. 2- Fener, kenar ortaları bakımından gerek toplam orta sayısı, gerekse isabetli orta sayısı anlamında iki ezeli rakibinin de altında kaldı. Bunu aşmanın birinci yolu takımda Mehmet Yozgatlı'yı daha fazla kullanmak. İkinci yolu ise, takıma çok katkı sağlayacağını düşünmediğim Deivid'in yerine, hava toplarına hakim uzun bir santrforu takıma kazandırmak. Ki bu konuda adaylar da mevcut. Sorarsalar, söyleriz! 3- Fener'in geçen yıl attığı gollerin önemli bir bölümünde rakip defanstan dönen topu alıp, hemen ikinci hücumu gerçekleştirme, yani HÜCUM RİBAUNDU önemli rol oynuyordu. Ancak bu sene bu açıdan zayıf kaldılar. Bunun nedeni Tuncay, Ümit, Aurelio üçlüsünün, bu ribaund alma işi konusunda müthiş başarılı olmaları idi. Bu sene, zaman zaman oyun dışında kalmalar olunca, Fener bu önemli gol silahından yararlanamadı. Sanırım ikinci yarıda Zico, bu önemli gol taktiğini de değerlendirmeye alacaktır. 4- Fener bu gece, Frankfurt'lu Thurk ve Meier'e dikkat ederse, kendisi için gerekli skoru alıp, UEFA'da yoluna devam edecektir.