Mondi faktörü Galatasaray'da sular bir türlü durulmuyor... Gerets-yönetim çekişmesi, ardından takımdaki futbolcuların bir bölümünün İliç'e tavır almasını (hakkı nedenlerle olabilir) hafta içinde gazetemizde haber olarak vermiştik. Devrenin son maçının da Bursaspor gibi çok iyi bir takımla olması ayrı bir zorluktu. Bu karşılaşmanın zor geçeceği de tahmin ediliyordu. Nitekim sarı-kırmızılı takım ilk yarı o kadar kötüydü ki Bursaspor'un bu devreyi 1-0 değil, 3-0 kapayamaması bence Mondragon'un başarısıydı.
Arda'ya ne oldu? Gerets zaten bu yarıda maçın kötü gittiğini anladı ve Ayhan'ı çıkarıp İliç'i oyuna aldı. İkinci devrede ise bambaşka bir takım sahaya çıktı. Galatasaray daha organize ataklar yapmaya başladı. 54'te de Ümit ile beraberliği yakaladılar. Bu dakikadan sonra Bursaspor öne geçmek için yine saldırmaya başladı ve çok net pozisyonlar yakaladı. Ancak başarılı olamadılar. Galatasaray ise 'atamayana atarlar' cinsinden Okan ve Sabri ile 2 gol daha bulunca karşılaşmayı 3-1 kazandı. Bu maçta özellikle Mondragon kader adamıydı. Skor 2-1'ken son dakikada öyle bir gol çıkardı ki herkesin ağzı açık kaldı. Son sözüm Arda kardeşime; Ben onun karakterini biliyorum, çok düzgün bir çocuk. Ancak son haftalarda inanılmaz bir düşüş yaşıyor. Nereye kadar böyle gidecek? Kendini mutlaka sorgulamalı.