Kaleci iyi olunca Trabzonspor oyuna gergin ve tedirgin başladı. Gole kadarki zamanda ne doğru dürüst pas yapabildi, ne de bir organize atak geliştirebildi. Yani Trabzonspor bildiğimiz gibiydi... Üretemiyor, pas yapamıyor, rakip kaleye gitmede zorlanıyor... Gerçi bunda yaşanan kötü günlerin önemli etkisi vardı. Açıkçası bordo- mavili futbolcular kendi özgüvenlerini o an için kaybetmiştiler. Ta ki atılan ilk gole kadar... Dün Trabzonspor, 7 maçlık kötü seriye son vermek isteği ile ligde tek mağlubiyeti bulunan Ankaraspor'un karşısına çıkmıştı. İşi zordu. Ama maçın ilerleyen dakikaları içerisinde bu zoru oyuncuların bireysel becerileri ve Ziya Doğan'ın yerinde adam değiştirmeleriyle kolaya dönüştürdü.
Asları kupaya sakladı Ama Trabzonspor futbol olarak sahada pek olmasa da bütün olumsuzluklara rağmen oyunda bana göre tek isim vardı, o da kalesinde devleşen Jefferson'du. Kale çizgisi üzerinde çıkardığı mutlak üç-beş top vardı ki bunlar maçın kader anı oldu. Yaptığı kurtarışlarla kulübede Ziya Doğan'ın ve yöneticilerin yüreğini ağzına getirmekten kurtardı. Vallahi bu zamana kadar Jefferson için negatif olarak yazılmadık, söylenmedik bir şey bırakılmamıştı. Ancak dünkü oyununyla 'bana güvenin ben zaman geçtikçe daha iyi olacağım' mesajını verir gibiydi. Ankaraspor'un kaliteli isimlerinin yedek kulübesinde oturmaları şaşırtıcıydı. Galiba bunda hafta içi oynanacak kupa maçına bu oyuncuları saklayayım mantığı ağır bastı? Özetlersek Trabzonspor aldığı bu farklı galibiyetle belki camianın çıkan tansiyonunu bir nebze olsun indirdi ama sorunların ortadan kalktığını söyleyemeyez. Bu skor aldatmasın. Görünen köy kılavuz istemiyor.