Bir kere de sizi yensinler Ne enteresan; Adnan Polat'ın Fenerbahçe maçının ardından yaptığı ilk açıklamalar hoşuma gitmişti. Mağlubiyete ilk defa kılıf aramayan bir yönetici görmüştüm. Hayret!.. Nasıl oldu da Polat yenilgiyi yan unsurlara bağlamamıştı. Doğrusu da buydu aslında. Çok da hoşuma gitmişti. Ağlayacak, sızlayacak bir durum yoktu ortada. Fenerbahçe stadında maçtan önce, maçın içinde ve maçın sonunda olanlar, her zaman her yerde gördüğümüz sıradan olaylardı. Hangi stadımızda anarşi yok. Hangi futbolcuya ve teknik direktöre duruma göre kaybettikleri, ya da kazandıkları maçlardan sonra yabancı madde atılmıyor, tartaklanmıyorlar? Yine futbolcu ve teknik adamların yedikleri küfürlerin haddi hesabı yok. Keşke olmasa ama her hafta alıştık böyle şeylere... Fenerbahçe, büyük bir avantajla, ikinci yarıya başlamış ama karşısında müthiş bir Galatasaray bulmuştu. Hakemin bitiş düdüğüne kadar Fenerbahçeliler ecel teri döktü. Son dakikada Önder'in eline çarpmış penaltı olmuş, Sabri'nin bileğine basılmış, Lugano atılmamış, bunların hepsi her zaman, her ligde, her maçta oluyor, zaman zaman lehte ve aleyhte bütün takımların başına geliyor. Ancak yalnızca Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın canı yandığında gündem oluşuyor.
Bir tek Şenol Güneş yaptı Şimdi buradan soruyorum; Adnan Polat'ı muhtemelen uyararak, ikinci açıklamayı yaptıranlar ve bundan mutlu olanlar, içiniz rahatladı mı? Sanki ilk defa haksızlığa uğrayanlar sizsiniz. Geçen sene Denizli'de 2-1 kazanırken, yeşil-siyahlı ekibin attığı nizami gol sayılmadığında nerelerdeydiniz!.. Niye o zaman da tepki göstermediniz! Bu 2 puan sayesinde Galatasaray, şampiyonluğa ulaşmadı mı? Neyse her şey normale döndü. Adnan Polat ikinci açıklamayı yaparak kendisine yakışanı yaptı! Bu konuda en çarpıcı açıklamayı bir tek Şenol Güneş yaptı. Trabzonspor'un teknik direktörüyken İstanbul'da Fenerbahçe'ye kaybettikleri maçtan sonra hiç şikayette bulunmamıştı. Futbolcularını maçtan önce olası hakem hatalarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardığını ama onların hatalı davranmalarını engelleyemediğini söylemiş; tamamen suçu üstlenmişti. Ben de onu bu cesaretli açıklamasından dolayı arayıp, tebrik etmiştim. O maçta hakem Metin Tokat, Fenerbahçe aleyhine vermediği bir penaltıyla resmen maçı Trabzonspor'dan alıp, karşı tarafa hediye etmişti.
Bahane ararsan bitmez Ne yazık ki ben ve Şenol Güneş gibi düşünenler azınlıktayız. Okullarda, kahvelerde, taraftarlar kendi aralarında sürekli mağlubiyetin kendilerine göre geçerli nedenleriyle savunmalarını yapıyorlar. Hiçbir zaman kaybeden, kazananın üstünlüğünü kabul etmiyor. Muhakkak bir bahane buluyor. Bu böyle sürüp gidiyor. Bu işi düzeltecek kişiler buna çanak tuttuğu sürece de sürüp gidecek gibi gözüküyor. Artık galip geleni tebrik etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Eksikleri de başkalarında değil, önce kendimizde aramalıyız...