Sabri, Ümit, Polat... Adnan Polat'ın dediği gibi '30-40 kendini bilmezin sahaya attıkları yabancı maddeler' kime ne fayda sağlar merak ediyorum. Aslında skor ne olursa olsun fark etmez ama hele hele 2-0 öndeyken bu işi yapanların Fenerbahçeli olmaları mümkün değil. Önlemler bu konuda güvenlik kuvvetlerine bırakılmamalı. Tribünler otokontrollerini yapmalı. Bu pisliği yapanlar ilk önce yanındakiler tarafından uyarılmalı. O da olmazsa, bir şekilde stat dışına atılmalı. Maçtan sonra en çok konuşan Sabri'ydi ama maçtan bir saat önce de tribünleri gerip, kopma noktasına getiren yine Sabri'ydi. Isınırken, Fenerbahçelilere el kol hareketi yapıp, bir kere çağrılmasına rağmen, 4-5 kere kendi tribünlerine gidip tuhaf hareketler yapan Sabri en son konuşan kişi olmalıydı. Bir de adam ilk 11'de yok. Yani yedek. Acaba dedim kulübü tarafından özellikle mi görevlendirilmişti!.. Bir gün sonra Ümit Karan'ın basın toplantısındaki hali, "Misketlerimi geri verin, artık oynamayacağım" diye ağlayan çocuklar gibiydi. Lugano ve Edu'ya 'kasap' derken, takım arkadaşı Cihan'ın Uğur ve Tuncay'ın ayaklarını kırmak için yaptığı kasaplıkları görmüyorsa hiç konuşmayacak. Aynen "Saracoğlu 5 maç kapatılsın" diyen yöneticisi Adnan Polat gibi... FBTV devamlı (Seyretmenizi öneririm) geçen sene Ali Sami Yen'deki maç görüntülerini veriyor. Yahu orada yapılanlar, Kadıköy'dekini 5'e katlar. Polat ve onun gibi düşününlere soruyorum. Galatasaray'ın yediği ceza neydi ve şimdi siz ne istiyorsunuz.. İş Fenerbahçe'ye gelince heyecanlanıyorsunuz biliyorum ama lütfen biraz sukünet, biraz da realite...