Buruk sevinç G.Saray, veda ettiği Şampiyonlar Ligi'ni galibiyetle noktaladı. Liverpool, İstanbul'a gelirken bazı as futbolcularını getirmemiş. G.Saray'da da kırmızı kart cezalısı Arda, sakat olan Hakan Şükür ve ilk golü attıktan hemen sonra sakatlanan Necati ve Hasan Şaş takımın eksikleriydi. Gerets, sezon başından beri söylediğimiz orta sahayı kalabalık tutma eylemini bu kez uyguladı. Okan, İnamoto, zaman zaman Carrusca ve Sabri forvetle savunma arasındaki sahayı darattılar ve hemen her fırsatta Liverpool'a pres uyguladılar. Sahanın en iyileri Okan, Sabri ve Ümit'ti. G.Saray'ın maçın başında yediği golde Tomas'ın çok ciddi zamanlama hatası vardı. İnamoto'yu anlayabilmek mümkün değil. Vasat bir futbolcu olduğu kesin. Bazen kendinden beklenmeyen hareketleri yapıyor ama genelde oyuna katkısı yok. Felkamp, G.Saray'a geldiğinde ona büyük bir iftiharla Boliç'i sunmuştu G.Saraylı yöneticiler. Boliç'in ayaklarını çok iyi kullandığını, topla müthiş oynadığını ve göze hoş gelen çalımlar attığını söylemişti Alp Yalman. Felkamp, ilk antrenmanda onu izledikten sonra "Bu futbolcu, futbol sahasında değil sirklerde çok başarılı olur" demiş ve G.Saray da Boliç ile yollarını ayırmıştı.
Gerets'in kör inadı Felkamp, Carrusca'yı görse aynı şeyleri onun için de söyler. Carrusca halı sahaların, gösterilerin, sirklerin büyük yıldızı olabilir. Ne var ki Avrupa'da herhangi bir takımda kolay kolay oynayamaz, kendini geliştirmediği sürece. İlk yarı boyunca hiç görev vermediği Mehmet Güven'in neler yapabileceğini Gerets görmüştür artık. Eğer İnamoto'da ısrar ettiği kadar Mehmet Topal ve Mehmet Güven'de ısrar etseydi Belçikalı hoca, iki delikanlı da Milli Takım'a yükselmişti. Gerets'in İnamoto inadı birçok maçta G.Saray'ı 10 kişiyle oynamaya mahkum etti. G.Saray bu Devler Ligi'ni 4 puanla kapattı. Eğer sezon başında bir iki doğru transfer yapılmış olsa ve Gerets kör inadından vazgeçse G.Saray'ın bir üst tura çıkması işten bile değildi.