Ne yapılmalı? Futbol bir temaşa, "seyir keyfi" oyunudur. Bu oyunun yapımcısı da teknik direktörlerdir. Beşiktaş, ağırlıklı olarak genç, yetenekli ve de "duygusal" ama deneyimsiz futbolculardan kurulu olduğu gibi; yıldız, usta oyunculara da sahip. Tigana, Beşiktaş'tan verimin daha iyisini sağlayabilmesi için öncelikle futbolcusunun ruhuna girmeli, ona özgüven kazandırmalı, sonra taşları yerine oturtmalıdır. Futbolcusuna "sistem prangası" vurup, bölgesinde sabit kalma esareti uygulamamalı! Bu davranışı futbolcusunun özgüvenini yok ediyor, özgürce şut atma, pas verme cesaretini elinden alıyor. Hataya zorluyor! Sonuçta da Ricardinho, Delgado gibi kaliteli ayaklar özellikle gençlerle uyumsuzluktan verimli olamıyorlar. Ricardinho, verkaç yapacak adam arıyor, bulamıyor! Çünkü yüksek yerden tehdit var; "yerinden kıpırdayanı yakarım!" İlk haftalarda "al gülüm, ver gülüm" yapmak zorunda kalan Ricardinho'nun Bursaspor maçında şık bir gol atıp, bir de gol attırmasının nedeni, Kleberson ve Ali Tandoğan gibi iki deneyimli ile kurduğu futbol diyaloğudur. Keyif veren bu diyaloğun sürekli olması için: 1- Tigana, baskı altında tuttuğu takımla oynamayı bırakmalı, 2- Ricardinho, dört dörtlük sorumluluk almalı, 3- Futbolcular robot gibi oynamaktan kurtulmalı. İlk yarının bitimine bir hafta kalmasına karşın Beşiktaş, "takım oyunu"nu oynayamıyor. Çünkü; siyah-beyazlı takımda günümüz futbolunun koşulu olan "yardımlaşma" ilkesi oturmuş değil. Oturacağı da yok! Stoperi bek, beki liberoda "deneme tahtası" yapan Mösyö, son çılgınlığını Ankaraspor maçında santrforları (Bobo, G.Güleç) kanatlarda oynatarak gösterdi. Tigana, medyaya laf atacağına futbolcularına özgürlüklerini iade etsin...