Simon Cuper ölür mü (!) Tarih 19.11.2006 Pazar. Beşiktaş taraftarlarına F.Bahçe maçında ayrılan bilet sayısı 2 bin 250. Tarih 03.12.2006 yine pazar. G.Saray taraftarlarına F.Bahçe maçında ayrılan bilet sayısı 2 bin 400. Aradan geçen 14 günde Saracoğlu Stadı'na ek tribün mü yapıldı da G.Saray, Beşiktaş'tan 150 bilet fazla aldı. Runje'ye atılan çakının faturasını bir türlü kesemeyenler, Mondragon'a atılan su şişelerinden sonra ellerine kalem alırlar mı acaba? Bütün bunlar Beşiktaş camiası yüzünden F.Bahçe ile bozuşmayalım ama G.Saray işin içinde olursa, "Alırım elime demoklesin kılıcını" eyyamcılıkları değil midir? Hem Beşiktaş, hem G.Saray maçlarından dolayı F.Bahçe stadını kapattıracak adalet var mıdır federasyon vicdanlarında? Vicdani muhabese işlem yapamıyorsa eğer bütün bu olanlar kapitalist sistemin birer senaryosudur. En azından ben öyle hatırlarım. Ülkede herkes Beşiktaş'ın iyiliğini mi düşünüyor diye düşünmeye başladım. Şimdi de Nobre'ye dil uzatmaya başladılar. Gol atamıyormuş. Rakip defansı oyuna sokmayan o, yine o defansı devamlı yoran o, en çok canını dişine takıp en büyük alkışı alan da o. Siz önce Nobre'yi aldılar diye Tümer'e açık çek veren, Tümer'in hangi maçta daha iyi oynadığını bilmeyen F.Bahçe yönetimine iki kelam edin de yorumlarınızın ve eleştirilerinizin dostane olduğuna öyle inanalım. Hep Haluk Ulusoy'dan şikayet edilir de neden F.Bahçe aleyhine bir karar çıkmaz hakemlerden. Bunlar, bu tiyatronun özel suflörleri midirler? F.Bahçe'nin oynayacağı takımlar bir hafta evvelinden en az iki adamını kırmızı kartla kaybetmek zorunda mıdır? Yoksa bu da bir çeşit radyo piyesi midir? Gözümüzü Ankaraspor, Tigana, Runje, Nobre, cam şişe, maytap, kavga-gürültü diye boyarlar sonra bir bakmışsınız, Simon Cuper (!) ölmüş.