Adam gibi yarışmak İki ezeli rakibinin karşıla şacağı hafta Beşiktaş, Ankara'da kaleye bile doğru dürüst gidemeden puan kaybetti. Bunun kabul edilebilir tarafı yok. Matematiksel olarak yarışın içinde oldukları kesin ama kafa olarak bu yarışta yoklar. Gelelim büyük derbiye... Tartışmalı pozisyonlar için, alıştığımız üzere Fenerbahçe penceresinden bakanlar "Hakem haklı" derken, G.Saray cephesi "Dereli bizi yaktı" görüşünde birleşiyor... Hakkaniyetle bakanlar için bu pozisyonları değerlendirmenin tek formülü vardır, o da şu: Kendini, rakibinin yerine koy! Önder'in pozisyonu Fenerbahçe 2-1 mağlupken Galatasaray ceza sahasında olsaydı, Fenerbahçeliler ne diyecekti? Aynı şekilde, penaltı dedikleri pozisyonu Ali Sami Yen'de 2-1 önde götürdükleri maçta hakem Fenerbahçe lehine değerlendirse Galatasaraylıların tepkisi ne olurdu? Aslında futbolda adaletli olmak bu kadar basit. Peki biz ne düşünüyoruz? Lugano'nun pozisyonunda Dereli faul verdiğine göre, oyunun başlamasını geciktirdiği için sarı kartını da göstermeliydi. Önder'in pozisyonu bana göre penaltı. Deniz'in Sabri'ye yaptığının da affı yok. Aynı şekilde Emre ve Cihan'ın yaptıklarında da uyudu Dereli... Bu ülkenin en iyi hakemlerindendir ama bazen iyi hakemler de kötü maç yönetebiliyor. Dereli de hata yaptı, itiraf etmiyor ama yaptı. Öte yandan Fenerbahçeliler, Gerets'e teşekkür etmeli. Eğer Gerets, Otto Bariç gibi şovmen olsaydı, derbi başlamadan bitebilirdi. Aynı zamanda şükretmeliyiz ki bu çirkinlik bir lig maçında oldu. Fenerbahçe'nin UEFA maçlarında rakip teknik adam bu şekilde alnından yaralansa, yandı gülüm keten helva... Sonuç olarak adam gibi bir yarış istiyorsak, adaletli konuşmak, yazmak ve yanlışlara yanlış demek zorundayız. Hakkaniyetli yarışa giden başka bir yol yok.